Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 16 Nisan referandumundan sonra
kendisini kutlayanlara, 2019 seçimlerini işaret ediyordu.
Ak Parti Genel Başkanlığı’nı devraldıktan sonra yaptığı ilk
açıklama da partideki metal yorgunluğuydu.
Ana hedef olarak değişimi gösterdi.
Ve mesaisini ikiye böldü.
Devlet yönetiminin ana mesaisini yürütürken, diğer yandan partinin
2019’da yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden başarıyla
çıkabileceği bir değişimi gerçekleştirmek için yol haritasını
uygulamaya başladı.
Önümüzdeki aya kadar partinin ilçe kongreleri, şubata da kadar da
il kongreleri tamamlanacak. Asıl silkelenme yerel yönetimlerde
olacak.
Erdoğan, 2019 yerel seçimini zıplama tahtası olarak görüyor.
Cumhurbaşkanı, çok farklı dinamiklerin etkisine açık olan ve
iktidardaki partilerin her zaman genel seçimden daha düşük oy
aldıkları yerel seçimin dezavantajlarını iyi biliyor.
16 Nisan referandumunda, “evet” oylarını aşağıya çekerek
belirleyici olan başta İstanbul ve Ankara olmak üzere metropol
kentlerde en küçük bir hataya tahammülü yok.
Bu nedenledir ki Ak Parti deneyiminde yüzde 25’lere ancak ulaşan
yerel yönetimlerde değişim oranının bu kez yüzde 50’ye yaklaşmasına
kesin gözüyle bakılıyor.
Erdoğan, açık açık söyledi.
“Önceden yüzde 34’le seçim kazanıyorduk. Şimdi çıta yüzde 50 artı
1” dedi.
“En küçük bir yanlış bizi götürür” dedi.
Sadakatin önemini, şahsi hesapların akıbetini üstüne basa basa
vurguladı.
Heyecanını kaybedenlerin, artık kapı kapı dolaşmayı zül sayanların,
partiyi aşağı çekenlerin, sadece kendine çalışanların partide
yerinin olmadığını ilan etti.
Yerel yönetimler için vatandaş memnuniyeti, seçmene dokunan mikro
projeler, bütçe kullanımı, yolsuzluğa bulaşmamış olma ve tabii
başta FETÖ olmak üzere siyasi temizlik kriterleri koydu.
Ak Parti çürüme, iktidar yorgunluğu, yolsuzluk, vatandaştan kopma
gibi eski hastalıkların panzehri olarak doğdu, serpildi.
Önce 7 Haziran seçimlerinde, ardından 16 Nisan referandumunda
alınan sonuçların çaldığı alarm zilini iyi okuyan Erdoğan,
kuruluşundaki Ak Parti’yi dirilterek, “tarihi bir dönüm noktası”
dediği 2019’da yeni bir hikâye yazmak istiyor.
Bu nedenle Ak Parti açısından sancılı bir süreç ilerliyor,
ilerleyecek.
Ankara siyasetinde hareketlilik yılbaşına doğru
tırmanacak.
Cumhurbaşkanı’nın, Ankara, Bursa, Balıkesir, Uşak, Niğde ve
Nevşehir belediye başkanlarının istifasını istediği yolundaki
haberlere başka iller, başka isimler eklenecek.
Gidenlerin yerine çok sürpriz isimler konuşulacak.
Çünküsü, dün Erdoğan’ın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih
Gökçek’in istifasının istenip istenmediği yolundaki soruya verdiği
yanıtta.
İddiayı, “şimdilik” kaydıyla reddeden Erdoğan, “Çünkü değişimi
dönüşümü biz seçime kadar yaşıyoruz, yaşayacağız. O metal
yorgunluğu dediğim konu, bütün bunları kapsayan bir konuydu. Çok
daha diri, dinamik güçlü bir yapıyla seçimlere hazırlanıp
gireceğiz” dedi.
İdari sistemde transformasyon, ekonomide istikrar, yenilen Ak
Parti’yle 2019 zaferi ve dış politikada doğru maliyet hesabı.
Erdoğan’ın gündeminin köşe taşları.