Seçmen, “demokrasi jargonuyla” iradesini sandığa yansıttı.
Türkiye, 2002’den bu yana her şeye rağmen değişmeyen tabloyu ilk
kez değiştiren bir sonuçla karşı karşıya.
Bunun parlamento aritmetiği üzerindeki çok ciddi etkileri
önümüzdeki süreçte muhtemel yeni bir seçimi de işaret ediyor.
Ak Parti ve CHP açısından şapkanın öne konulmasını gerektirecek bir
manzarayla karşı karşıyayız.
HDP’nin zaferden, MHP’nin ise galibiyetten alacağı dersler
olacak.
2002’den bu yana 4 partiye konsolide olan siyasi tablonun
değişmediğini; Ak Parti, CHP, MHP ve HDP’nin yanına 5. bir parti
eklemenin yakın gelecekte mümkün olmadığını da teyit eden dünkü
sonuçlara genel hatlarıyla baktığımızda söylenecekler belli.
AK Parti açısından
2002’den itibaren seçmen nezdindeki kabulü sürekli artan, her
seçimde oyunu yükselten, partinin kurucu liderini halkın oylarıyla
seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı yapan Ak Parti, dün itibarıyla artık
“Her iki seçmenden birinin oyu bizim” diyemeyecek bir noktada.
Seçim kampanyasının başından itibaren 400 milletvekilinden tek
başına iktidar noktasına gelen Ak Parti açısından, Meclis’te
konforlu bir çoğunlukla iktidarını sürdürme hedefi dahi
yakalanamamış oldu.