"1950’li yıllarda bir İngiliz şilebi Portekiz’den aldığı
şarapları İskoçya’ya götürüyor. Demir attığı limanda yükünü
boşalttıktan sonra şilepte çalışan denizcilerden biri unutulan
şarap kolisi kaldı mı diye denetlemek üzere soğuk hava
deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka
bir denizci deponun kapısını kapar. Soğuk hava deposunda kalan
denizci var gücüyle bağırır deponun kapısını yumruklar ama sesini
kimseye duyuramaz. Şilep yeni yükünü almak üzere
Portekiz'e doğru yola çıkar.
Mahsur kalan denizci depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek
bulmuştur ama dondurucu soğuğa dayanamayacağını da bilmektedir.
Duvara çakısıyla yaşadıklarını yazmaya başlar.