RUSYA lideri Vladimir Putin’in Ankara’ya yaptığı ziyaret, bu vesileyle bir dizi konuda varılan mutabakat ve başlatılan işbirliği projeleri, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin muhtemelen tarihinin en yakın ve en yoğun dönemine girdiğini gösteriyor.
Ziyaret, özellikle Türkiye’nin ilk nükleer santralının temelinin
atılması töreniyle zihinlerde yer edecektir. Toplam 20 milyar dolar
değerindeki bu proje iki ülke arasında en büyük işbirliği adımı
olacaktır.
Bir diğer önemli proje, Türkiye’nin Rusya’dan alacağı S-400 hava
savunma sistemleridir. NATO ittifakına üye olmakla birlikte Rusya
ile bu alanda askeri işbirliğine girecek olması, Türkiye’nin
yerleşik dış politika çizgisi açısından Batı dünyasına önemli bir
meydan okuma anlamına geliyor.
Bu arada, doğalgaz konusunda bugün Mavi Akım üzerinden yürüyen
işbirliği önümüzdeki dönemde Karadeniz üzerinden inşa edilecek
ikinci bir doğalgaz hattıyla daha da ileri götürülecektir.
Birbirine paralel iki hat halinde Karadeniz’den geçip Trakya’da
karaya ulaşacak olan Rus doğalgazı, buradan bir hatla Türk
pazarına, diğer hatla batıya doğru Avrupa pazarına
yönelecektir.
Rusya, böylelikle Ukrayna’yı baypas ederek doğalgazını alternatif
bir yoldan özellikle güney Avrupa’ya sevk etme imkânını elde etmiş
olacaktır.
Türkiye’nin bu projenin kara geçişiyle ilgili bölümü üzerindeki
onay işleminin henüz sonuçlanmadığı anlaşılıyor. Bundan
Türkiye’nin, Rusya’nın çok istekli olduğu bu projenin onayını
elinde bir pazarlık kartı olarak tuttuğunu anlayabiliriz.
Öte yandan, 2015 yılında Rus savaş uçağının düşürülmesi kriziyle
girilen soğukluk döneminde fiilen durma noktasına gelen turizm
yeniden canlanmış ve 2017 itibarıyla Rus turistler 4.7 milyon
ziyaretçiyle Türkiye’ye gelen en kalabalık grup haline gelmiştir.
Bu yıl Rus turist sayısının
6 milyona çıkması bekleniyor.
Ve tabii Türkiye-Rus...