ANAYASA referandumu geride kaldığına göre Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan derin bir nefes alıp bir sonraki siyasi sınavı olan
Cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl bir yol izleyeceği sorusuna
yönelebilir artık.
Cumhurbaşkanı bu soruya yanıt ararken, önce 16 Nisan referandumunun
objektif, soğukkanlı bir muhasebesini yapacaktır. AK Parti, ana
gövdesini korumuş olsa bile kalesi durumundaki birçok merkezde
anlamlı oy kayıpları yaşamıştır.
Erdoğan, İstanbul’da evinin bulunduğu Üsküdar’da bile meydana gelen
bu kayıpların hangi nedenlerden kaynaklandığı, kendisine oy veren
bu insanların küçük de olsa bir bölümünün neden bu kez
uzaklaştıkları, bu kayıpları nasıl telafi edebileceği gibi sorulara
yanıt aramak durumundadır.
Bu muhasebe ikinci aşamada 16 Nisan stratejisinin temel ayağını
oluşturan MHP ile ittifak kurma kararının artıları ve eksilerini de
kapsayacaktır.
Bu değerlendirmeyi yaptıktan sonra Erdoğan’ın zaviyesinden
bakıldığında önünde duran manzara ve muhtemel seçenekler şöyle
beliriyor:
Erdoğan, tam iki buçuk yıl sonra Kasım 2019’da seçime gidecektir.
Seçimin erkene alınması bir ihtimal olarak hesaba katılmalıdır.
Sandığa gidildiğinde ilk turda seçilmek, son 25 yıla yakın süre
içinde girdiği her seçimden kazanarak çıkmış bir siyasetçi için ana
hedef olacaktır. Ancak bunun için ilk turda yüzde 50’den bir oy
fazla alması gerekiyor Erdoğan’ın; 2014 seçiminde yüzde 51.79’u
alıp Köşk’e çıkmasında olduğu gibi...
Erdoğan bunu başaramazsa ikinci tura kalacak ve karşısındaki tek
adayla yarışa girecektir.
Kendisine oy sandıklarında verilen desteğin matematiği, Erdoğan’ın
-ilk ya da ikinci turda- muhakkak yeni bir ittifak ya da ittifaklar
kurmasını zorunlu kılan bıçak sırtında bir eşikte duruyor. Şöyle
ki, AK Parti’nin oyları 7 Haziran 2015 seçiminde yüzde 40.87’ye
düşmüş, olağanüstü koşullar altında 1 Kasım’da yüzde 49.49’a
çıkmış, ancak bu parti MHP’yi yanına aldığı halde 16 Nisan’da
‘evet’ oylarını ancak yüzde 51.5’e taşıyabilmiştir.
Referandumda büyük şehirler dahil 21 ilde ‘evet’ oyları AK
Parti’nin 1 Kasım’daki oylarının dahi altındadır. Bu durumda
Cumhurbaşkanı işi sağlama almak açısından ihtiyaç duyduğu desteği
kimden alabilir?
Öncelikle en mümkün olandan başlaması akla yatkındır. Bu çerçevede
ilk adım olarak AK Parti içinde kaybettiği kesimleri kazanmaya
çalışması muhtemeldir. Ancak Cumhurbaşkanı seçimi söz konusu
olduğunda -anayasadan farklı olarak- bu kesimlerin son tahlilde
vazgeçilmez olarak kendisine dönecekleri hesabını yapıyor olabilir
Erdoğan.
Kendi bahçesini tanzim ettikten sonra ittifak kurmak için
yönelebileceği seçeneklerden biri, Erdoğan’ın MHP ile referandum
için kurmuş olduğu ittifakı bozmadan yürütmesidir. Ancak
referandumun en gözle görülebilen sonucu, kurulan ittifakın
hedeflenen sinerjiyi yaratamadığını çarpıcı bir şekilde göstermiş
olmasıdır. MHP’den küçük oranda bir kesim ‘evet’e yönelse de, daha
büyük oranda bir kesim ‘hayır’ demiştir.
Bu durumda Cumhurbaşkanı’nın MHP ile yola devam etmek istese bile,
içteki iktidar kavgası da hesaba katıldığında, bu partinin tabanına
ne kadar güvenebileceği hususunda şüpheci bir bakış içinde olduğunu
tahmin etmek zor değildir.
Erdoğan’ın önünde ikinci bir seçenek var: Kürt oyları... Gerek
bölgede gerek büyük şehirlerdeki muhafazakâr Kürtler zaten
geleneksel olarak AK Parti seçmenidir. Ancak Erdoğan referandumda
HDP’ye yakın duran Kürtlerden çok yüksek bir oranda olmasa da
sınırlı bir destek alabileceğini görmüştür.
Güneydoğuda PKK teröründen yorgun düşmüş, 7 Haziran’dan sonra
siyaset üretemediği için HDP’ye de tepki duyan, ayrıca başkanlık
modelinin Kürtlerin siyasi ve kültürel kazanımları açısından daha
isabetli olacağını düşünen kesimler var. Bu bölgede neredeyse her
ilde ‘evet’ oyları AK Parti’nin 1 Kasım’da bu illerde aldığı
oyların üstünde çıktı.
Peki o zaman MHP yerine Kürtlere yönelmek Erdoğan açısından daha
isabetli olabilir mi?
Böyle bir seçeneğin benimsenmesi, barış sürecinin tümden
canlandırılmasa bile bir ölçüde ısıtılmasını, Kürt politikasında
bazı temel değişiklikleri gerekli kılacaktır. Gelgelelim, Erdoğan
siyasi çıkarlarının dayattığı durumlarda hedefine ulaşmak için
keskin dönüşler yapabilen bir esnekliğe sahip olduğunu geçmişte pek
çok örnekte göstermiştir.