Sedat Ergin Hürriyet Gazetesi

Dünya rahat bir nefes aldı

ULUSLARARASI alanda ciddi boyutlarda kaygı yaratan, BM’nin “21. yüzyılın en büyük insani kayıplarının yaşanabileceği” uyarısına yol açan İdlib gerginliği, Türkiye ile Rusya arasındaki...

19 Eylül 2018 | 6.590 okunma

ULUSLARARASI alanda ciddi boyutlarda kaygı yaratan, BM’nin “21. yüzyılın en büyük insani kayıplarının yaşanabileceği” uyarısına yol açan İdlib gerginliği, Türkiye ile Rusya arasındaki mutabakatla şimdilik sıcak bir çatışmaya dönüşmeden kontrol altına alınabilmiştir.

Askeri seçeneğin önünü kapatan, can kayıplarını önleyen bir gelişme olarak Soçi mutabakatı, bütün dünyada bir rahatlama yaratmıştır. Bu sonucun bir uçta ABD yönetimi, diğer uçta Esad rejimi hükümeti tarafından olumlu karşılanmış olması uluslararası alanda ender görülecek bir konsensüse işaret ediyor.

Bu ferahlamanın Türkiye ile Rusya’nın işbirliğiyle şekillenmesi, her iki ülkeyi de dünya politikasında yüksek bir zemine çıkartmıştır. Tahran zirvesinde de görüldüğü gibi ateşkes konusunda ısrarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldiği dikkate alındığında, Rusya’nın bu pozisyona gelmesinin büyük ölçüde Türkiye’nin baskısının sonucu olduğu teslim edilmelidir.

Muhtemelen Rusya, Tahran zirvesi sırasında Türkiye’nin kararlılığını test etmiş, ne kadar geriletebileceğini ölçmeye çalışmıştır. Ayrıca, Rusya-Esad rejimi ikilisinin İdlib’de topyekûn bir harekâta girişmesini beklemek çok gerçekçi değildi. Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri İdlib bölgesinde 12 askeri gözlem noktası tuttuğu için, böyle bir hareket doğrudan Türkiye’yi de kaotik bir savaş ortamının içine çekebilirdi. Gerçekleşseydi, muhtemelen kademeli bir askeri harekât söz konusu olurdu.

Sonuçta Rusya lideri Vladimir Putin, varılan mutabakatla bir taraftan Türkiye ile ilişkilere özen gösterdiğini ortaya koymuş, diğer taraftan uluslararası alanda sorun çözücü, barışı gözeten bir lider imajı çizmiştir.

*

Varılan noktada kârlı çıkan taraflardan biri silahlı Suriye muhalefetidir. Rejim ile kendi kontrolündeki bölgeleri ayıran silahsızlandırma hattında ağır silahlarından vazgeçecek olmasına karşılık, muhalefet, Rusya’nın hava bombardımanı ile desteklenecek kuvvetli bir saldırı ihtimalinden kendisini koruyabilmiştir. Bir bu kadar önemlisi, kendisini El Nusra çizgisindeki Heyet Tahrir’üş Şam’dan (HTŞ) ayrıştırarak Suriye denkleminde, bu ülkenin geleceğinde bir aktör olduğunu bir şekilde tescil edebilmiştir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
31 Mart yerel seçimi analizi (9) Bursa’da alınan sonucun ilk işareti 2019’da gelmişti 27 Nisan 2024 | 270 Okunma 31 Mart yerel seçim analizi (8) Seçim sonuçlarının İYİ Parti cephesindeki muhasebesi 25 Nisan 2024 | 373 Okunma 31 MART YEREL SEÇİM ANALİZİ (7)... CHP’nin Ege’deki rüzgârı İzmir’de hız kesince 24 Nisan 2024 | 461 Okunma Yerel seçim analizi (6) DEM Parti’nin İstanbul’da yaşadığı sert düşüşün arkasındaki dinamikler 23 Nisan 2024 | 351 Okunma 31 Mart Yerel Seçimi analizi (5) Güneydoğu’daki seçim sonuçları bize ne anlatıyor? 18 Nisan 2024 | 1.140 Okunma