Sedat Ergin Hürriyet Gazetesi

AB ile büyük kopmaya doğru mu?

16 Nisan tarihinde sandıktan -ister evet, ister hayır- hangi sonuç çıkarsa çıksın, bu referandumun net kaybedeninin Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri olacağı tartışma götürmez. Önce birinci...

22 Mart 2017 | 1.358 okunma

16 Nisan tarihinde sandıktan -ister evet, ister hayır- hangi sonuç çıkarsa çıksın, bu referandumun net kaybedeninin Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri olacağı tartışma götürmez.
Önce birinci şıktan, yani sandıktan “evet” çıkması olasılığından başlayalım. AB, referandum sürecindeki tutumunu kurumsal bir şekilde Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu’nun Anayasa değişikliği ile ilgili hazırladığı eleştirel rapora bağlamış bulunuyor.


Geçen hafta AB’nin iki üst düzey temsilcisi, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve Avrupa Komisyonu’nun Genişleme Komiseri Johannes Hahn, yaptıkları ortak bir açıklamayla bu rapora açık bir destek verdiler. Açıklamanın en çarpıcı bölümü şu paragraftı:


“Venedik Komisyonu’nun önerilen anayasa değişiklikleriyle ilgili değerlendirmeleri, gereken denge ve denetleme mekanizması ve yargının bağımsızlığı üzerinde olumsuz etki yaratmak suretiyle yetkilerin fazlasıyla tek bir makamda toplanmasına ilişkin ciddi endişelere işaret etmektedir. Ayrıca anayasa değişikliği sürecinin olağanüstü hal altında gerçekleşiyor olması da endişe vericidir.”


Referandumdan “evet” çıkması halinde, AB, Venedik Komisyonu’nun söz konusu eleştirel analizi ışığında Anayasa değişikliklerinin tam üyelik müzakerelerinin zeminini oluşturan Kopenhag siyasi kriterlerine uygunluğunu değerlendirecektir. Bunun olumsuz bir değerlendirme olacağını tahmin edebiliriz.


Referandum sürecinde AB hükümetlerinin önemli bir bölümüyle de ilişkiler ikili düzeyde büyük hasar almış bulunuyor. Gerçi AB içinde İtalya, İngiltere gibi mutedil bir çizgide duran ülkeler yok değil ama yaşanan krizler, cereyan eden polemikler Almanya ve Hollanda başta olmak üzere bir dizi ülkeyle ilişkilerin üzerine taşınması hayli ağır bir yük koymuştur.



YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
31 Mart yerel seçimi analizi (9) Bursa’da alınan sonucun ilk işareti 2019’da gelmişti 27 Nisan 2024 | 285 Okunma 31 Mart yerel seçim analizi (8) Seçim sonuçlarının İYİ Parti cephesindeki muhasebesi 25 Nisan 2024 | 373 Okunma 31 MART YEREL SEÇİM ANALİZİ (7)... CHP’nin Ege’deki rüzgârı İzmir’de hız kesince 24 Nisan 2024 | 469 Okunma Yerel seçim analizi (6) DEM Parti’nin İstanbul’da yaşadığı sert düşüşün arkasındaki dinamikler 23 Nisan 2024 | 351 Okunma 31 Mart Yerel Seçimi analizi (5) Güneydoğu’daki seçim sonuçları bize ne anlatıyor? 18 Nisan 2024 | 1.140 Okunma