141. Filo’da toplanan F-16 pilotlarına “En küçük rütbeli kim”
diye sorulmasının ardından Macit’e verilen ilk görev, ‘desk’te
kalarak bilgisayar başında hedeflerin havacıların kullanabileceği
koordinatlara çevrilmesidir.
Üsteğmen Macit, savcılık ifadesinde, koordinatlarını belirlediği
yerler arasında Meclis’in ön avlusu, Kızılay Meydanı, Genelkurmay,
Emniyet Özel Harekât Merkezi, MİT, Türksat ve Jandarma Genel
Komutanlığı’nı hatırlıyor. Hedeflerin fotoğraflarının renkli
fotokopilerini koordinatları da gösterir şekilde filodaki ‘desk’e
koyar. Uçuşa çıkan darbeci pilotlar bu fotokopileri alıp F-16’lara
biner. Daha sonra koordinatların savaş uçaklarına havadayken
verilmesi uygulamasına geçilir.
Darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü’ndeki faaliyet iki filo üzerinden
yürür. Bunlardan birincisi, Üsteğmen Macit ve uçuş görevlerini
üstlenecek pilotların üslendiği 141. Filo’dur. Üssün güney
tarafındaki 141. Filo, operasyonel merkezdir. Uçaklar buradan
kalkar. Akıncı Üssü’nün Harekât Başkanı Kurmay Albay Ahmet Özçetin
kalkışma başladığında burada konumlanmıştır.
Akıncı üssünün ve aynı zamanda darbe girişiminin emir-komuta
merkezi 143. Filo’dadır. 141. Filo üç kilometre uzunluğundaki
pistin Sincan’a yakın güney ucunda, 143. Filo ise Kazan’a doğru
pistin kuzey ucundadır. Aralarında Adil Öksüz’ün de bulunduğu
kalkışmanın sivil yönetici kadrosu ve generaller, gece boyunca
darbe girişimini 143. Filo’dan yönetirler.
143’te alınan kararlar 141’e iletilir ve ardından uçaklar
havalanır. Kalkışmanın başlamasından önce pilotlara son brifingi
veren 141. Filo Komutanı Yarbay Hakan Karakuş, gecenin akışını
anlatırken “141. filo icracı, 143. filo karar verilen yer olacak.
143’te pişecek, 141’e düşecek” der. (Pilot Üsteğmen Adem Kırcı’nın
ifadesinden)
Bombalamalar ve ses duvarı geçilerek yaratılan sonik patlamalarla
sabaha kadar Ankara üzerinde havadan terör estiren F-16’lar için
düğmeye her seferinde işte bu karargâhta basılır.
Müslim Macit, “Koordinatları belirlerken Ahmet Özçetin Albay 143.
Filo’dan birilerine soruyordu. Onlar da hedefleri bildiriyordu”
diye anlatıyor. Macit’in ifadesine göre, Albay Özçetin bir noktada
“Bu şekilde zaman kaybı oluyor, 143’e geçelim” der. Macit de
Özçetin ile birlikte 143. Filo’ya geçer.
Macit’in ifadesinden, 143. Filo’ya gittiklerinde burada büyük bir
hareketlilikle karşılaştığı anlaşılıyor. Macit, “Burada siviller ve
asker şahıslar vardı. Sivil kıyafetli 5-10 kişi sürekli ellerindeki
telefonlarla irtibat halindeydi. Aynı zamanda beden dillerinden
eylemleri koordine ettikleri anlaşılıyordu. Ahmet Özçetin’in de
ellerinde telefonla görüşme yapan sivil kişilerden aldığı bilgi ve
talimatları aktardığını düşünüyorum” diye konuşuyor. Macit, ayrıca
kim olduğunu sonradan anladığı Adil Öksüz’ü 143. Filo’da gördüğünü
de söylüyor ifadesinde.
Bu arada Albay Özçetin’den gelen talimatları uçaklara telsizle
iletme işini Yüzbaşı Ahmet Tosun yürütür. Macit, Yüzbaşı Tosun’un
havadaki uçaklara “Meclis’e atış serbest”, “Kızılay’dan alçak
irtifa uçuşu yapın”, “Türksat’a atış serbest”, “Genelkurmay’dan
alçak geçiş yapın” şeklinde talimatlar verdiğini anlatıyor.
Macit’in ifadesinde geçen hadiselerle o gece Ankara’da yaşananlar
birebir örtüşüyor. Üstelik gecenin finalini yapmak, yani son uçuşu
gerçekleştirmek görevi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin önünü
bombalamak hedefiyle Üsteğmen Macit’e verilmiştir.
Aslında 15-16 Temmuz 2016 gecesi darbecilerin en çok güvendikleri
ve her türlü görevi verdikleri subaylardan biridir Üsteğmen Macit.
Örneğin, uçuş öncesinde akıllı mühimmatların kullanımı için kokpit
içindeki özel cihaza yüklenen kriptoların pilotlara aktarılması bu
görevlerden biridir.
Sabah 06.30 sularında Külliye’nin önünü bombalama görevinden -15
sivil vatandaşı şehit edip- 141. Filo’ya döndükten sonra kendisine
verilen son bir görev daha vardır. Kurmay Yüzbaşı Mustafa Mete
Kaygusuz, “Kule civarında bir paket var, onları alıp Yuva 4’e
götür” emrini verir.
“Paketle” kastedilen, Hava Korgeneral Mehmet Şanver’in kızının
İstanbul Moda Deniz Kulübü’ndeki düğünü sırasında Hava Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ile birlikte derdest edilen Hava
Kuvvetleri’nde görevli dokuz generaldir. Ünal’ın götürülmesinden
sonra bu generaller sabah saatlerine kadar İstanbul’da tutulduktan
sonra helikopterle Akıncı Üssü’ne getirilmiştir. Macit, “Verilen
görev çerçevesinde elleri kelepçeli takım elbiseli kişileri bizim
bulunduğumuz araca bindirerek yuva misafirhanesine götürdük” diye
anlatıyor.
Saat 09.00 gibi “Herkes serbest” diye konuşulmaya başlanması
üzerine Macit, filoyu terk ederek Akıncı Üssü’ndeki lojmanına
gider.
Müslim Macit, ifadesini şöyle noktalıyor: “Ben başarılı bir
askerdim... O gün olacaklardan erken haberim olmasına rağmen karşı
koyacak cesareti gösteremedim. Olanlar nedeniyle ölen insanların
olmasından dolayı da çok pişmanım. Hâlâ verilecek vatan için her
görevi yapmaya hazırım...”
Üsteğmen Müslim Macit, görüleceği gibi, hâlâ vatan için görev
beklemektedir.