ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shannahan'ın mektubu
geldiğinden bu yana; yazılanların, konuşulanların ve söylentilerin
çoğunluğuna uymaya kalksanız; 3. Dünya Savaşı'nı çıkarmamız lazım.
Elbette tepki verilecek, elbette yazılanlara bir cevap verilecek.
Muhatap olarak Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da gereğini yaptı
zaten. Ama sözde ulusalcı çevrelere baksanız (mektupta yazılanlara
memnuniyetlerini saklamaya bile gerek duymaksızın) kan dökmeden bu
iş temizlenmeyecek!
Şunu hatırlatmanın tam da zamanı sanırım; Biz Türkiye Cumhuriyeti
Devleti olarak son 17 yıldır diklenmeden dik durmayı, kendi
çıkarımız ve kendi eksenimizde dış politikayı yönetmeyi ve
yönlendirmeyi şiar edindik. Bizim önceliğimiz elbette kendi
savunmamız. Birilerini çok rahatsız ettiğimiz kesin; Doğu
Akdeniz'de kendi petrolümüzü arama gücüne gelmemiz elbette
birilerini rahatsız ediyor. Ve yine kendi savunma şemsiyemizi
kuracak duruma gelmemiz de birilerini çok rahatsız ediyor.
Yazılarımda sıklıkla değiniyorum; artık başkalarının kurduğu
masalarda yer verilirse oturan bir Türkiye değil, kendi masasını
kuran ve bu masada kimlerin oturacağına ve hatta kimin nereye
oturacağına karar veren bir Türkiye elbette birilerini çok ama çok
rahatsız ediyor.