Dağdan silahlarıyla geldiler, silahlarını yakıp gittiler. Gittikleri yer, aslında onların geldikleri yerdi. Bugün o silah yakanlar Türkiye’ye dönmüş değil. ABD’nin verdiği yeni silahlarla yine kendi görev bölgelerinde bekliyor. Yani terör örgütü silahtan vazgeçmiş değil.
AF VE İŞ BEKLİYORLAR
Cezaevinde bulunan 5 bini aşkın PKK’lı için af çıkarılmasını bekliyorlar. Sınır ötesindeki teröristlerin “Bir eyleme katılmadı” denilip cezaevine bile konulmadan, Habur Sınır Kapısı’nda daha önce gelenler gibi serbest bırakılmaları amaçlanıyor. Dahası, gelen bütün PKK’lıların rehabilitasyondan geçirip onlara iş olanağının sağlanması da “Olmazsa olmazları” arasında yer alıyor. Abdullah Öcalan, 1999 yılında alınan ifadesinde söylediklerinden geri adım atmış değil.
Milli Savunma Bakanlığı, “Birliklerimizin Suriye’den geri çekilmesi ancak sınır güvenliğimizin tamamen sağlanması ve terör tehdidinin tümüyle ortadan kalkması durumunda yeniden değerlendirilebilecek bir konudur” görüşünü savunuyor.
O HEDEF GERÇEKLEŞMEDİ
Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesinin 51. maddesi kapsamında meşru müdafaa hakkını kullanarak, kendi ulusal güvenliği doğrultusunda bölgede harekâtlar icra etti. Emekli Tümgeneral Rafet Kılıç, “Bakanlık, başından beri güneyinde bir PKK/YPG terör koridorunun oluşmasına müsaade etmeyeceğini açıkça deklare etmiş olmasına rağmen, bu hedef henüz gerçekleştirilememiştir. Aksine, PKK/YPG, federatif bir devlet kurma aşamasına gelmiştir” diyor.