Cumhur başkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün İran ziyaretini son
olarak karşılıklı sert beyanların yol açtığı sıkıntılı (gergin
dememek için) bir havada yapıyor.
Bu pürüze rağmen, ziyaretin gerçekleşmekte olması, iki tarafın da
aralarındaki dostluk ve işbirliğinin gelişmesine verdikleri önemin
açık bir göstergesi.
İran nükleer krizinin halledilmekte olduğu ve ABD başta olmak üzere uluslararası camianın Tahran ile ilişkilerinin düzelme yoluna girdiği bir aşamada, Türkiye’nin bu komşusuyla bozuşması çok mantıksız olur.
Neyse ki son söz düellosunun yarattığı sıkıntıdan sonra,
Erdoğan’ın ziyaret programını gerçekleştiriyor olması, bozulmaya
yüz tutan havanın düzeleceği umudunu yaratıyor.
Diğer bir deyişle, iki taraf da bazı bölgesel sorunlarla ilgili
görüş ayrılıkları tam olarak giderilmezse dahi, ilişkilerini
geliştirmeye kararlı görünüyor.
Durup dururken...
Bu sıkıntı açıkçası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki hafta önce üst
üste iki vesileyle İran’ın Ortadoğu politikasına karşı yaptığı sert
çıkış sonunda ortaya çıktı. Erdoğan İran’ı bölgeyi “domine etmeye”
çalışmakla suçladı ve İran’ın Suriye, Irak ve Yemen’den çekilmesi
gerektiğini söyledi.