İktidar partisinin genel seçimler sonucunda mevkiini koruduğu hallerde, dış politikada bir değişiklik olup olmayacağı sorusu pek sorulmaz. Genelde yeni yönetimin aynı politikayı sürdüreceği tahmin edilir.
İlk bakışta aynı şey geçen pazar günkü seçimlerin sonucu için de
geçerli görülebilir. Yani tekrar iktidara gelen AK Parti’nin 13
yıldan beri izlediği dış politikayı yeni dönemde de sürdüreceği,
diğer bir deyişle, bu alanda önemli bir değişiklik beklenmemesi
gerektiği söylenebilir.
AK Parti son yıllarda aktif ve iddialıbir dış politika izledi.
Büyük bir özgüvenle bölgesel ve hatta küresel bir aktör olarak
birtakım roller üstlendi. Geleneksel dış politika çizgisine yeni
kavramlar ve uygulamalargetirdi. Buna yaklaşım olarak
ideolojik,üslup olarak da kişiselbir damga vuruldu...
Eskisi gibi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun mimarı oldukları ve
uyguladıkları bu dış politikanın, genel çizgileri içinde, yeni
dönemde de aynen devam edeceğini öngörmek yanlış olmaz.
Ne var ki büyük dış olayların çoğu Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada
oluyor ve bunlar hızlı bir şekilde beklenmedik yeni durumlar
yaratıyor. Dolayısıyla, Türk diplomasisinin buna göre yeni
stratejiler belirlemesi, bazı eski pozisyonlarında yeni ayarlamalar
yapması gereği kendini hissettirebilir.
Bu durumda yeni hükümetin eskisinden farklı bir tavır alıp
almayacağı zamanla görülecek.