Kuzey Suri- ye’deki kaotik ortamda, Kürt siyasi hareketi PYD’nin
durumu, IŞİD’e karşı mücadelede el ele veren Türkiye ve ABD için
bir ikilem oluşturuyor.
Aslında Ankara’nın ve Washington’un PYD’ye (Demokratik Birlik
Partisi) ve onun askeri kanadı YPG’ye (Halk Koruma Birlikleri)
karşı görüşleri birbirlerinden oldukça farklı. Ancak son olarak
artan IŞİD tehdidi karşısında, iki müttefik İncirlik hava üssünün
kullanımını da kapsayan yeni mutabakatın PYD ile ilgili
pozisyonlarında bir “ince ayar” yapmış bulunuyorlar.
Temel pozisyonlar
ABD’nin şimdiye kadar PYD-YPG karşısında takındığı tavrı
belirleyen, “IŞİD faktörü” olmuştur.
PYD, Esad rejiminin Kuzey Suriye’deki boşluğundan yararlanarak
bölgede kendi kantonlarını kurma stratejisinde, IŞİD güçleriyle
karşılaşmıştır. IŞİD’in gücünü kırmayı amaçlayan ABD, bu durumda
PYD-YPG’yi kendi doğal müttefiki olarak görmüş ve cihatçılara karşı
savaşan Kürt güçlerine hava bombardımanı dahil her türlü desteği
sağlamıştır. ABD şimdi de Kuzey Suriye’yi IŞİD’den temizleme
stratejisinde, savaş alanında (yani karada) başarı gösteren YPG’ye
güveniyor.
Türkiye’nin PYD-YPG karşısındaki tutumunu ise, esas “PKK faktörü”
belirliyor. PYD-YPG’yi PKK’nın bir uzantısı olarak gören Ankara,
Kürt hareketinin Kuzey Suriye’de kendi sınırları boyunca
yayılmasından kaygılı. Bu nedenle şimdiye kadar ABD’nin PYD’ye
destek olmasından da rahatsız olmuştur.