Başlıktaki cümle birçok ebeveynin
ortak derdi maalesef.
Çocuğa bir sürü şey söyleniyor.
Ama söz, çocuğa bir türlü geçmiyor. Bu durum anne babalar
tarafından bir “otorite boşluğu” olarak görüldüğü için de
boşluğu doldurmak için çocuğa daha çok baskı
uygulanıyor.
Ama burada atlanan bir nokta var;
Sözün karşı tarafa geçmesini önleyen engeller, çoğu zaman zaten
baskının bir sonucu. Yani baskının şiddetini artırmak, aradaki
duvara tuğla eklemekten başka bir işe yaramıyor.
Baskıcı ebeveynler otoriterlikle
totaliterlik arasındaki dengeyi kuramıyorlar. İtaatkârlık konusunda
kanaatkâr değiller. Şartsız itaat beklentisi içinde oldukları için,
çocukta değersizlik hissi başlıyor. Zamanla öfkeye dönüşen bu his
özellikle ergenlik döneminde itaatkârlıktan isyankârlığa geçişi
hızlandırıyor.
Baskıcı anne babaların en büyük
problemiyse bu problemin farkında olmamaları. Aşağıya ebeveynle
çocuk arasındaki duvarı kalınlaştıran üç madde yazdım. Evinizde bu
durumlar yaşanıyorsa...