"Bunlar darbe yapacak, camileri bombalayacak"
diyerek 2010'da kimi "paşaları" tutuklayanların bizzat kendileri 6
yıl sonra darbe yapacak denilseydi, ne derdiniz?
Komplo teorisi derdiniz değil mi?
Ya şimdi?
"Komplo teorisi" ile "öngörü" aynı şey değil…
Aradaki farkı tastamam fehmedebilmek için isterseniz biraz daha
geriye, 28 Şubat sürecine gidelim.
CIA eski yetkilisi Fuller'in
Fetullah'ı "İslam'ın gülen yüzü"
diye pazarladığı…
Erbakan'dan "İslam'ın kanlı yüzü" üretildiği…
İstiklal Marşı'mızda geçen ezan ve şehadet kavramlarından
rahatsızlık duyan bir paşanın Mehmet Akif'e
hakaret ettiği…
Başörtülü öğrencilerin okullardan atıldığı, yaz aylarında çocuklara
Kur'an öğretmenin yasak edildiği, İmam Hatiplerin kapatıldığı…
Hülasa…
Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Albright'ın
çağrısıyla bakanlığın yedinci katında B. Lewis,
P. Wolfowitz, R.
Perle'nin de hazır bulunduğu toplantıda alınan
karar doğrultusunda Erbakan hükümetinin devrilmesi için "topyekûn
savaş" başlatıldığı 28 Şubat sürecini hatırlayalım…
Bugünlerde "Fesli" yazıları attırma yarışına giren
köşe yazarlarının o günlerde Fadime Şahin - Müslüm
Gündüz hadisesi üzerinden kimlere zemin hazırladığını
aklımıza düşürelim.
Bir de, yıllar sonra da olsa, CHP milletvekili
Tuncay Özkan'ın "itirafını"
unutmayalım.
"Müslüm Gündüz'ün yatak odasının önünde ne işiniz vardı,
bizim gazeteci olarak böyle bir görevimiz yok" diye fırça
attığı muhabirin, İstihbarat Şube Müdürü'nün "çok önemli operasyon
yapacağız" diyerek kendilerini yönlendirdiğini söylediğini
anlatmıştı hani.
O istihbarat müdürlerinin de FETÖ'cü olduğu ortaya çıkmıştı.
...