"Bilmekte fikir, yapmakta ahlâk vardır..." demişti Necip
Fazıl. Lakin öyle post-truth zamanlara çattık ki, sahici
bilgiye ulaşmanın yolu da ahlâktan geçiyor artık.
Zira oluşturulmaya çalışılan algıya göre bilgi de şekilleniyor.
Özellikle de siyonist
deccallerin hâkim olduğu sosyal medyada.
Lafın düzünü edecek olursak bilgi, hakikate sadakatten çok, küresel
güç odaklarının işine yaradığı ölçüde dolaşıma sokuluyor.
Takdir edersiniz ki böylesi bir zeminde, hakikati aramak sıradan
bir entelektüel faaliyet olmaktan çıkar, ahlâkî bir mücadeleye
dönüşür.
Âdemoğlu da işine geleni doğrulamak için değil, gerçeği ortaya
çıkarmak için çaba sarf ettiğinde özgürleşir.
Aksi hâlde...