Düşünebiliyor musunuz? Fenerbahçe taraftarı Neustadter'in
çalımını alkışladı. Koskoca Fenerbahçe takımının, ilk yarı boyunca
rakip kaleciyi yere yatırdığı pozisyon yok. Şampiyonluk için
mücadele eden bir takım böyle oynamaz. Soldado ile başlayınca "Hoca
niye Fernandao'yla başlamıyor" deniyor.
Soldado ile başlamasa ona da "Niye başlamıyor" diyeceksin! Sorunun
cevabı şu; ikisi de Fenerbahçe için çok yeterli santrforlar değil.
"Kontradan gol yersek" diye düşünüyor Fenerbahçe... Şenol hoca ise
"Gelirse gelsin, ben atarım" diyor. Aykut hoca, basketbol koçu gibi
yönetmeye çalışıyor. Alex'i de 15 dakika oynatmaya çalışıyordu.
İkinci yarıyı değerlendirecek olursak.... Bazı küçük rötuşlar,
büyük sonuçlar doğurur.
Günümüz futbolunda duran toplar üçte bir değerinde.
Şampiyonluk yaşamış takımlara baktığımız zaman da duran topları iyi
kullanan Hagi, Emre ve Alex gibi oyuncuları görürüz. Fenerbahçe ilk
yarıda kenarlarla birlikte 8 tane duran top kullandı ama sonuç
alamadı. İkinci yarıda, ikinci duran topta gol geldi. İlk golde
yardımcı hakem topun çizgiyi geçtiğini gördü, tebrik ediyorum.
Bu galibiyetle Fenerbahçe'nin kazancı ne oldu? "Daha alınacak 18
puan var. İlk üçte olanlarla oynamayacağım, onların birbirleriyle
maçları var" diye düşünüyorlar. Önümüzdeki sezon Aykut Kocaman ile
devam edilecekse ki, bence devam edilmeli, bu takımın daha ofansif,
yetenekli ve efektif oyunculara ihtiyacı var.
Şu gerçeği görmek lazım. Aykut hoca devam edecekse, Valbuena
olmamalı. Kocaman'ın futbol tarzı bu. Kadrodaki oyuncular istediği
oyuncular mı, tabii ki evet. Hedeflediği 11 bu mu tabii ki değil.
Aykut Hoca, oyun anlayışı için koskoca Alex'i feda etti. Şunu da
belirtmemiz lazım. Fenerbahçe son dört maçta hiç gol yemedi. Bu da
bir beceridir.
"Ben gol yemeyim, nasıl olsa atarım" diyorsa, ilk yarıdaki futbolla
olmaz. İkinci yarıdaki futbolla olur. Valbuea'nın riskinin sadece
savunmaya yarımcı olmuyor anlamında görmemek lazım. Aykut hoca top
kayıplarını...