Dün akşam Türk Telekom Stadı'nda oynanan karşılaşma öncesi
yapılan yorumlar, Galatasaray'ın böyle bir fırsat yakaladığında
kaçırmayacağından çok, maçın başında işi bitireceği şeklindeydi.
Sarı-kırmızılı ekibin ilk 15 dakikada rakibini bayıltacağı
belliydi. Bunu Evkur Yeni Malatyaspor da bekliyordu. Ancak kalite
farkı burada ortaya çıkıyor. Galatasaray'ın ikinci yarıda oyunu
rölantiye alması da gayet normaldir. Buna rağmen son bölümde 3-4
tane pozisyona girdiler.
Galatasaray; hem oyuncusu, hem tribündeki muhteşem seyircisi hem de
teknik direktörü Fatih Terim'le dün akşam galibiyeti hak etti.
Fatih Terim'in 90+1'de 18 yaşındaki Ozan'ı oyuna alması
karşılaşmanın süsü oldu. Fatih hoca güzel bir şov yaptı.
Düşünsenize Ozan'ın anne ve babasını...
Sarı-kırmızılı takım, iç sahada oynadığı 17 maçta 16 galibiyet, 1
beraberlik almış, 46 gol atıp, 9 gol yemiş. Yani 49 puan toplayıp
37 averaj yapmış. Bu tablo bile şampiyonluk için büyük bir avantaj.
Bunlar da yetmemiş son viraja girilirken iki çok kritik
deplasmandan galibiyetle ayrılmasını bilmiş.
Gelinen noktada, Fatih hocanın bir numara katkısı oldu. Terim,
yarışmacı takımlarda her zaman başarılı olur, düzlüğe girildiği
zaman da coşar. Yine seyirciden 1 numara katkı geldi. Ayrıca Dursun
Özbek ve Cenk Ergün'ün hakkını yememek lazım. Bu kadroyu onlar
yaptı. Mali külfet getirdi ama seyirci buna bakmaz. Seyirci
başarıya şampiyonluğa bakar.
Galatasaray önümüzdeki hafta deplasmanda Göztepe ile berabere kalsa
kimse şampiyonluğu hak etmedi diyemez. Yenilse ve şampiyonluğu
kaybetse yine kimse hak etmedi diyemez. 25 haftaya lider girmiş,
son hafta da kazanırsa 26 olacak. Yani hep zirvede gezmiş. Ancak
futbol öyle enteresan ki, Galatasaray 1-0 kaybeder, Medipol
Başakşehir de 1-0 kazanırsa şampiyon değişecek. Bana göre
Galatasaray yüzde 90 şampiyon. Başakşehir'in şansı yüzde 9,
Fenerbahçe'nin şansı ise yüzde 1.