Rasim Ozan Kütahyalı Sabah Gazetesi

AB’nin riyakârlıklarına dair...

Dün de ifade ettiğim gibi Türkiye'nin en tanınmış liberal-demokrat aydınlarından biri olan Atilla Yayla'nın AB'nin çifte standartlarına dair yazısını önemsiyorum. Yayla enternasyonal kariyeri olan bir siyaset felsefesi...

27 Haziran 2016 | 295 okunma

Dün de ifade ettiğim gibi Türkiye'nin en tanınmış liberal-demokrat aydınlarından biri olan Atilla Yayla'nın AB'nin çifte standartlarına dair yazısını önemsiyorum.
Yayla enternasyonal kariyeri olan bir siyaset felsefesi profesörü ve Liberal Düşünce Topluluğu Başkanı'dır. Aynı zamanda Avrupa Birliği kurumları ile ilişkileri çok yakın olan ve Avrupa'dan çok sayıda ödül almış bir akademisyendir.
Avrupa çapında faaliyet yürüten 130 itibarlı liberal think-thank'in çatı kuruluşu Stockholm Network'ten -Yılın Şahsiyeti- ödülünü alabilmiş tek Türk entelektüel Atilla Yayla'dır.
Dolayısıyla Yayla'nın AB eleştirileri ayrı bir anlam ve önem kazanıyor.
Yayla'nın aşağıda alıntıladığım cümleleri dikkatle okunmalı...

***
AB'nin Türkiye'ye bakışı büyük ölçüde hasta. Açık söylemek gerekirse AB Türkiye'ye karşı ikiyüzlü.
AB'nin mihver ülkelerinde vuku bulduğunda problem sayılmayan şeyler Türkiye'de ortaya çıktığında sanki sadece bize mahsusmuş gibi ve olduğundan kat kat ağır sorunlar olarak görülüyor, sunuluyor...
***
Bunu en açık şekilde görmek için Türkiye'de vuku bulan kitle olayları ve terör saldırılarıyla Fransa'da vuku bulan benzer olaylara ve terör saldırılarına AB idarecileri ve Avrupa Parlamentosu tarafından gösterilen tepkiler arasındaki farlılıklara bakabiliriz.
Demek ki Fransa Türkiye'deki kadar yoğun teröre hedef olsa tüm hak ve özgürlükleri toptan askıya alacak ve AB bunu demokrasiyi koruma çabası olarak alkışlayacak, destekleyecek...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’yi ve Erdoğan’ı hedef alan taarruzlar 21 Kasım 2017 | 9.067 Okunma ABD karşısında TSK ve MİT 20 Kasım 2017 | 1.448 Okunma Türkiye bambaşka bir döneme giriyor 19 Kasım 2017 | 3.065 Okunma Atatürk’ün ölümüne ağlayamayanlar 15 Kasım 2017 | 669 Okunma Atatürkçülük stratejisi mi var? 14 Kasım 2017 | 734 Okunma