Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin kuruluş sene-i
devriyesinde yaptığı konuşmanın ruhu şu cümledir:
-Bugün AK Parti'nin kuruluşunun 16. yılını kutluyoruz. Ama AK
Parti'nin dâvâsı, binlerce yıllık geçmişe sahip. AK Parti, dünyayı
güneş gibi aydınlatan yüce bir medeniyetin günümüzdeki
sancaktarlığına, hizmetkârlığına talip bir partidir.
Bu tesbit ve ideal, medeniyet şuurunun ifadesidir.
Kur'ân-ı kerîm, Nisa sûresi 59. ayet-i kerîmesinde "Allah'a,
Resûlüne ve sizden olan emirlere itaat ediniz" buyurmaktadır. Bu
medeniyet ne kişi, ne arkadaşlık, ne aile, ne komşuluk
münasebetleri, ne içtimai yapı ve ne de cemiyet hayatında hiçbir
hareketi kendi hâline, başıboş bırakmıştır.
Burada geçen "emir" bugünkü liderdir. Haçlı, siyon ittifakının
İslâm dünyasına musallat ettiği DEAŞ terör örgütünün Müslümanlara
verdiği zarar sadece can ve mal kaybı değildir. "Cihad" ve "emir"
gibi ıstılahlarımızı da örselediler. Nitekim FETÖ/PDY de "hizmet",
"himmet", "imam" gibi kavramlara zarar verdi. Bunlar ve daha
niceleri, medeniyetimizin fonksiyonel değerleridir. Demokrasiye
sahip çıkıp korurken medeniyetimizin unsurlarını ihmal etmek büyük
ve yıkıcı hata olur. İslâm düşmanlarının niyet ve çalışmaları,
vicdanlara mahkûm edilmiş, fıkıh tarafı budanmış bir İslamiyet inşa
etmektir. "Dinlerarası diyalog" ve "Ilımlı İslâm" projeleri buna
dairdir.
Milletimiz, İslâmî değerlerle yoğrularak şanlı bir maziye imza
atmıştır. O değerleri, İslâm âlimleri kalblere nakşettiler.
İslamiyetin bâtınını, gecesini-gündüzüne katarak eserler veren
İslam âlimleri muhafaza ederken, zahirini Osmanlı Sultanları
müdafaa etmiştir. Abdülhamid Hân, milletimizin var olma şuurunu
İslâm âlimlerinin rehberliğinde gördüğü için o eserleri, Doğu
Anadolu’nun dağ köylerindeki hanelere bile ulaştırmıştır.
Dindarlara karşı yürütülen baskılara dayanabilmek o eserlerin daha
evvelden her eve girmesi sebebiyledir.