Şu günlerde gündemi "siyasi
cinayetler" sözü meşgul ediyor. CHP Genel Başkanı Sn. Kemal
Kılıçdaroğlu, Mersin’de gezisini takip eden habercilere siyasi
cinayetler işlenebileceğine dair bir açıklama yapmış…
Tabiî ki bu tehlikeli haber,
derhal gündemde yerini buldu…
Siyasi cinayetler, siyasetçilere
yönelik katliamlardır. Fâil-i meçhul yâni, yapanı belli olmayan
cinayetlerden farklı olsa bile net şekilde birbirinden ayrılması da
çok kolay olmuyor. Şöyle denebilir; fâil-i meçhul öldürmeler,
rüşvet istenen şirket sahibinden seçilen herkese karşı
işlenebildiği hâlde diğeri, politik kimliği olanlara karşı ika
edilir.
Bugün anlaşılan anlamda siyasi
cinayetler ilk çok partili hayata geçilen 1908 Meşrutiyetiyle
görülür olmuştur. İttihad ü Terakki iktidarı döneminde muhalif
politikacılarla kalem erbabı bu yolla susturulmuş daha sonraki
zamanlarda da bu yolun devam ettiği görülmüştür. 1970, ’80,
90’larda ise siyasi ve fâili, tetik çekeni belli olmayan
cinayetler, katliamlar, iç içe geçmiş olarak çokça vuku
bulmuştur.