Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, 26 Ağustos 2019 günü Malazgirt’te, Malazgirt
Zaferimizin 948. yıl dönümü anma toplantısına iştirak ettikten bir
gün sonra Moskova’daydı...
Soçi ve Astana mutabakatlarıyla
Çatışmasızlık Bölgesi yapılmış olan İdlip’de Esad güçleri, 25
Nisan’dan bu yana azmış vaziyetteydi. Terör bahanesiyle kadın,
çocuk, sivil demeden vurup öldürüyor; cami, hastane olduğuna
aldırmadan vurup virâneye çeviriyordu.
Böylece Han Şeyhun, rejimin eline
geçti. Zikrettiğimiz antlaşmalar üzerine kurulmuş olan
karakollarımızdan 9 numaralı olan saldırganların hâkim olduğu
bölgede kaldı, 8 no.lu da tehlikeyle buruna geldi.
Hâfız Esad’ın 13 Kasım 1970’de
SSCB’nin desteğiyle darbe yapıp işbaşına gelmesinden bu yana
Moskova, yarım asırdır baba ve oğul Esad’ların kalkanıdır. O
tarihten itibaren Ruslar, Suriye topraklarına yerleştiler. Bu
yerleşme, Arap Baharı adlı talandan sonra daha da şümullendi.
Amerika’nın Suriye’nin kuzeyinde, bilhassa Fırat’ın doğusunda mevzi
kazanma çabalarının arkasında İsrail için emniyet tedbirleri alma
niyeti gibi sebepler olsa da göz ardı edilemeyecek temel
sebeplerden biri de Suriye’yi Rusya Federasyonu’na kaptırmama
kastıdır.
Bir başka mütalaa ile şu şuurla
düşünmekle de mükellefiz:
1 Eylül 1918 İngiliz işgaline
yani 101 yıl öncesine kadar mümtaz vilayetlerimizden biri olan
Bilâd’üş Şam yahut Şam-Şerîf’te biri eski, diğeri eskimeye yüz
tutmuş iki süper güç ve onların himayesindeki bazı muavin Avrupa
devletleri, mevzilenmiş olarak bir asır sonra ganimet
paylaşımındadır.