Derin ve büyük gerçeğin farkında olmak, gaflete düşmemek,
rehavete kapılmamak, hissî davranmamak lâzım...
Nisan ayında yapılacak olan halk oylaması, zannedilmesin ki
yalnızca Anayasanın değişecek 18 maddesine dairdir. Bu değişiklikle
Başbakanlık kalkıyor, Cumhurbaşkanı icranın başı, Cumhurbaşkanı
partili oluyor, askerî yargı sivilleşiyor, HSYK değişiyor,
parlamenter sistemin yerini Cumhurbaşkanlığı alıyor vs.
Bunlar tamam.
Bunlarla Türkiye, kan tazelemesine gidecek. Devlet, daha hızlı ve
güçlü çalışacak. Hepsi doğru. Ancak mes'elenin bir de diğer tarafı
var. FETÖ terör örgütü ve onun doğrudan veya dolaylı iç ve dış
destekçilerinin bir tek ümitleri kalmıştır. CHP, HDP ve bir kısım
medyanın da değişikliğin karşısında yer almasıyla referandumu
fırsata dönüştürme peşindeler. Hayal etmelerine göre evet oyları,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçildiği 52'nin ve hele AK
Parti'nin iktidar olduğu yüzde 49.5'in altında olursa hem
Cumhurbaşkanını ve hem de iktidarı meşruiyet tartışmasına
açacaklardır. MHP'li seçmenin de "evet" demesine rağmen böyle bir
neticenin çıkması onların işine yarayacaktır.
Bu ihtimal var mı?
Asla yok!..
Ancak; bu iki ay içinde hatta belki yeni darbe teşebbüslerine
kalkışmak dâhil, akla hayale gelmedik algı operasyonlarına girecek
ve duyup işitilmedik fitneler çıkartacaklardır. Bunun için MHP'yi
karıştırmak, ülkücülerin zihnini bulandırmak, AK Parti taraftarında
çatlaklara yol açmak için yalan, dedi-kodu, iftira kirli
propaganda... her ne lâzımsa yapılacaktır. Tekrar edelim ki
Anayasaya hayır demekte FETÖ terör örgütü, PKK, CHP, HDP ve iç ve
dış şer odaklarıyla bir kısım medya aynı çizgide
sıralanmışlardır.