CHP genel başkanı, 22 Nisan günü Mersin’in Gökbelen Yaylası’nda
düzenlenen Silifke Yörük-Türkmen Çalıştayı’ndaydı. Aynı genel
başkan, aynı Gün Güneş Motel entrikasını hatırlatan bir tasarrufla
15 milletvekilini bir talimatla İYİ Parti’ye bağışlamış ve bu
partinin bedavadan milyonlarca liralık Hazine yardımına kavuşmasına
yol açmıştı.
15 vekilin ağzında dili olmadan politik kimlik değiştirmesindeki bu
tuhaf olayı örtbas etmek istemesinden midir yoksa bir türlü
vazgeçmediği Osmanlı düşmanlığını bir kere daha ortaya dökme
illetinden midir veya her ikisinden midir bilinmez Kemal
Kılıçdaroğlu, maalesef orada da Osmanlıya saldırdı. Bu defa daha
sunturlu iftira ve hakaretlerle nefret saçtı. Birlik ve
dirliğimizin mutlaka muhafaza edilmesi gereken bir zamanda CHP
genel başkanı şunları söylüyordu:
-Herkes, Osmanlı Padişahı’nın kulu, kölesiydi.
-Millet diye bir kavram yoktu.
-Türk Milleti diye de bir kavram yoktu.
-Osmanlı, Türklerle alay ediyordu.
-Osmanlının zulmüne karşı buralarda ne mücadeleler verildi.
-Osmanlı Sarayı’nda Farsça, Osmanlıca konuşulurdu.
-Osmanlı, Dadaloğlu’nu Köroğlu’nu yaşatmıyordu. Boşuna mı “Ferman
Padişahınsa dağlar buradadır” diyorlardı. Yörük Ali Efe, Atçalı Kel
Mehmed’i biliyoruz.