Adı oldum olası saklı tutulsa
da HDP zaten bu ittifakın üçüncü ortağı. Destekçilerse FETÖ ve PKK.
Bu iki örgüt, belki CHP’den bile öte bir gayretle Millet İttifakı
adayının kazanması için çalışıyor. Ayrıca AB ve ABD yönetimi de
dolaylı biçimde aynı tarafta.
31 Mart’ta 100 bin bin oy alan
SP’nin hangi ittifakı destekleyeceği veya aday çıkarıp
çıkarmayacağı ise meçhul. Yüksek ihtimalle aday çıkarmayıp
taraftarını serbest bırakacaktır. Bu durumda Saadet Partili
seçmenin büyük kısmı reyini Cumhur İttifakı adayı Binali Yıldırım’a
verebilir. Ancak bu, oradan Ekrem İmamoğlu’na destek gelmez demek
değildir. Öbür tarafta hayli çetin bir iş olarak Kürt muhafazakâr
seçmenle küskünler var.
Bütün bu bilinmezler, şüpheler
ve gerçekler sonucunda 23 Haziran’ın kıran kırana geçeceği
görülmektedir. Bu seçim, çoktan mahallî olmaktan çıkmıştır. Zorlu
bir seçim mevzubahis. 23 Haziran, Türkiye tarihi için unutulmaz bir
takvim olabilir.
Anketler de her iki aday için
yakın tahminler verdiğine göre AK Parti’nin yukarıdaki tabloyu da
göz önüne alarak çok güçlü, çok ses getirecek, çok esaslı yeni
teklifler üreterek vatandaşın huzuruna çıkması
gerekir.
O tekliflerden birini biz
yapıyoruz:
-İdam cezası geri
gelsin?