Sevgili Peygamberimizin -aleyhi’s selâm- “komşusu aç iken; tok uyuyan, bizden değildir!” diye buyurdukları hâdis i şerîf, meşhurdur…
Burada bir kişi veya kişilerin kimliği değil, içinde bulundukları hâl ve yaşadıkları fiilî duruma dikkat çekilmektedir.
Bu Peygamber uyarısında insanın açlığı ve bu açlıktan habersiz olmak; daha fenâsı haberli olmasına rağmen aldırmazlığa işaret edilmektedir.
Hadiste beşerî münâsebet olarak komşuluk vurgulanıyor.
Merhamet Medeniyetinin bânisi; kurucusu olan Peygamberler Peygamberi, böylesi şartların gerektirdiği durumlarda akrabalık, arkadaşlık, komşuluk, dindaşlık, milletdaşlık gibi konularda ilişkilere dair olmazsa olmaz kaideyi vaz’ etmişlerdir…
Anlaşılacağı üzre bu murassa ve mübârek cümlede olması lâzım gelen komşuluğa atıfta bulunmaktalar. Dile gelen değer, komşuluktur. Kınansa o komşu yahut komşu ferdleri, aç-susuz, muhtaç iken beride gamsız ve kedersiz şekilde sofrada tıka-basa yemek ve vakti gelince de derin derin uyumaktır.
Görüldüğü gibi bu pırlanta cümlede komşunun din ve milliyet gibi aidiyetleri üzerinde durulmamaktadır....