Buna rağmen hava farklı
estirilmektedir. Bunun sebebi, en büyük şehirlerdir. AK Parti yahut
Cumhur İttifakı 30 büyük şehrin yarıdan fazlasını aldığı hâlde
Ankara, Adana, Antalya’nın kaybı, İzmir’in bir türlü
kazanılamaması, İstanbul’un belirsizliği o esen farklı havanın
sebebidir.
CHP, önceki seçimlerde Ege
sahilleriyle Trakya’yı kazanırdı. Bu seçimde Hatay’dan başlayarak
Ege’den geçip Trakya sahillerine kadar silme kazanmıştır. Bu durumu
bir gazetenin “CHP, sahillerden Anadolu’ya giriyor!” diye haber
yapması, seçmene hakarettir. Anadolu işgal altındaymış da CHP,
sahillerden ilerleyerek işgale son vermektedir, dendiği açık. Çok
çirkin!
Asıl ses getiren İstanbul’dur.
İstanbul’da Sn. Binali Yıldırım’ın rahat kazanacağı düşünülüyordu.
Kim olduğu ve ne hizmetler yaptığı ortadaydı. Karşısındaysa isim ve
eser olarak ilçesi dışında kimsenin bilmediği bir aday vardı. Hâl
bu olmasına rağmen sandıklar açılınca fark, Cumhur İttifakı’nın
adayı Sn. Yıldırım aleyhine erimeye başladı. Neticeye dair
merakların zirve yaptığı bir sırada gece yarısına doğru ise Cumhur
İttifakı’nın adayı Sn. Yıldırım, kameraların önüne geçerek seçimi
kazandığını ilan etti. Binali Bey, “ne dediğini bilen bir
insan”dır. “Bütün verileri girdik; seçimi, biz kazandık!” diyordu.
Şahsına duyulan güvenle bu söz esas kabul edildi. Baskıya giren
gazetelere İstanbul’u Binali Yıldırım’ın kazandığı, İstanbul’un
tecrübeyi tercih ettiği yazıldı.