Bu fırsatı, kazanca çevirmek
mümkündür.
Nitekim uluslararası bankacılık
ve finans kurumu JP Morgan Securities Yönetim Kurulu Başkanı
Winfriend Bischoff, bu seçimsiz dönemde “dış yatırımlarla yabancı
sermayenin Türkiye’ye rağbet göstereceğini” dile
getiriyor.
Hâl böyle iken, önemli bir
avantajı yakalamışken bazı siyasiler, farklı davranışlar içindeler.
Eğer doğru ise Ali Babacan tarafından kurulacağı söylenen
parti:
1-Başkanlık Sistemini yeniden
tanzim ederek yola devam etmek veya 2- Parlamenter Sistemi
güçlendirerek tekrar eski sisteme dönmek için bu iki teklifin
referanduma sunulması için çalışacakmış. Bu partinin arkasında
Abdullah Gül’ün olduğu söylenmekte. Tabii bu tekliflerin
kanunlaşması için tasavvur edilen partinin mecliste olması ve
mecliste olmaktan başka muhalefetle iş birliği yaparak anayasayı
değiştirecek 400 vekilin bulunması şarttır.
CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu ise Cumhurbaşkanı’yla Cumhur İttifakı partilerine
“partisiz cumhurbaşkanı” için anayasada birlikte değişiklik yapma
çağrısında bulunuyor. Ona göre partisiz cumhurbaşkanı, tarafsız
olur, tarafsız Erdoğan’ın da başlarının üstünde yeri
vardır.