1 Eylül 2021 itibarıyla "yeni
adlî yıl"a girdik. Adalet camiamıza, cümle hukukçularımıza ve
milletimize hayrlı olsun. Hak, daima noksansız tecelli
etmelidir…
27 Ekim 1969 tarihinde İstanbul
Üni. Hukuk Fakültesi’nin 1 No.lu amfisindeki ilk dersimiz Roma
Hukukuydu, hocası da merhum Ziya Umur idi. Demek oluyor ki hukukla
haşır-neşir olmakta yarım yüzyılı arkada bırakmışız. Şimdi dile
getireceklerimizin bu kıdeme atfedilmesini bekleriz:
"Adlî yıl" ve adlî yıl merasimi
eski bir alışkanlıktır. Bugün tutuklusu olan dâvâlarla gecikmesi
mahzurlu olan dâvâlar, adli tatil haricinde bırakılıyor. Böylece
eskiye göre daha yerinde bir düzenleme yapılmış olmakla birlikte
biz, adliyenin değil adliye mensubunun tatil yapmasına taraftarız.
Adliye rafları, dolu iken o adliyenin tatile girmesi mümkün
olmamalıydı. Adalet ve tatil zıt mefhumlardır. Adliye çalışanları,
sırası geldikçe izin hakkını kullanarak tatil yapsın ama adliye
-mümkünse- senenin her günü 24 saat aralıksız çalışsın. TBMM gibi
adaletin de tatilini izahta zorlanıyoruz. Bunu derken maksadımız,
adalete hız...