Bölünerek çoğalmaz!
Harvard Üniversitesi dünyanın en tanınmış ve prestijli
üniversitelerinden biridir. Dünyanın kaderini değiştiren bilim
adamlarının, politikacıların, şirket yöneticilerinin, CEO’larının,
işletmecilerinin çoğu Harvard Üniversitesi mezunudur.
Kim böyle bir okulda okumak istemez ki? Diyelim ki, çalıştınız,
çabaladınız, birçok fedakarlıkta bulundunuz ve Harvard’a
girdiniz.
Aaa o da ne? “Okulu bölüyoruz” dediler. Evet, doğru. Hayal kurarken
bile söylemesi absürt kaçıyor. Köklü, oturmuş, saygınlık kazanmış
bir eğitim kurumu ancak büyüyebilir! Bölünüyor da ne demek! Ama
‘hayal bu’ dedik ya…
Bazı fakülteleri ayırıp, malı-mülkü, binalar, demirbaşları,
hocaları dahil doğrudan yenisine verdiler ve düşünün ki sizin
fakülte de onlar arasında… Bir amaç uğruna verilmiş onca emek,
birilerinin amacını bile tam açıklayamadığı bir sebepten dolayı yok
oluyor!
Böyle bir şey yaşasaydınız ne yapardınız? İsyan ederdiniz değil mi?
“Ben Harvard Üniversitesi’nin öğrencisiyim. İbni Marverd
Üniversitesi de ne?” demez misiniz?
Çok da haklısınız; sırf siz değil o güne kadar o okuldan mezun
olanlar, hocalar, profesörler, önemli bir eğitim kurumunun millete
ait olduğunu düşünen aklı başında bütün insanlar hepsi isyan
ederdi.
Sanki tek sorun isimmiş gibi bir de size “Bir şey değişmiyor sadece
sizin okulun adı Harvard Üniversitesi yerine Harvard Massachusetts
Üniversitesi oldu üzülmeyin” derlerse… “Hadi oradan kimi
kandırıyorsunuz?” demez miydiniz? * * * Elimizde olan bir değeri
üzerine düşüp destekleyerek geliştirmek yerine onu bölerek
zayıflatıp parçalıyoruz. Bunun açıklaması ne olabilir? Binaların
olduğu tarihi bölgenin rantı mı? Okullardan çıkabilecek muhalif
fikirlere önlem! Kaliteli eğitimin bazı çıkar odaklarının
geleceğini tehdit etmesi?
Fatih Sultan Mehmet’in temellerini attığı en köklü ve prestijli
eğitim kurumumuz İstanbul Üniversitesi’nin bölünmesine isyan eden
öğrencilerin elinde ‘‘Üniversiteler amip değildir! Bölüne...