Hep söylenir; ABD'de Reagan'ın İngiltere'de Thatcher'ın başa
gelmesiyle birlikte Avrupa'da refah devleti de sona ermeye başladı,
denir. Doğrudur, bu ülkeler dünyanın geri kalanıyla kıyaslandığında
refah düzeyi daha yüksek olmasına rağmen, giderek eşitlik
politikalarından uzaklaşmış, kapitalizmin vahşi yöntemlerine boyun
eğmiştir. Geldiğimiz noktada ise, artık onlar, eşitsizliğin ve
sınıflar arasındaki makasın büyük oranda açıldığı toplumlardır.
Bu durumu düşünme sebebim geçtiğimiz günlerde okuduğum bir haber.
Habere göre, İngiltere'de üniversiteler için öğrencilerin ödemesi
gereken yıllık harç miktarı yaklaşık 37 bin lira oldu. Karar henüz
tartışılmakla birlikte, 2010 yılından bugüne dek maksimum miktar
olarak belirlenen yıllık 37 bin liralık üniversite harcı büyük
ihtimalle standart hale gelecek. (Daily Mail, 9 Temmuz 2015).
Haberden anlaşıldığı kadarıyla 37 bin liralık yıllık harç miktarı,
Oxford, Cambridge, York gibi top üniversitelerde daha da
yükselecek.