Seçimlere çok az bir zaman kala tuhaf ittifaklarla karşı
karşıyayız yine.
Oslo görüşmelerini sızdıran, Öcalan'la görüşüldü diye 7 Şubat
2012'den bu yana MİT'e açtığı ölümcül savaşı sürdüren, KCK
operasyonlarıyla onlarca Kürdü kelepçeleyip içeri tıkan paralel
yapının üyeleri, bugünlerde HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın ne
kadar da güzel bağlama çaldığından söz ediyorlar.
Kürtlerle yan yana gelmektense ölmeyi tercih edecek denli Kürt
düşmanı olan Kemalistler, Atatürkçüler, adının önüne bölücü
sıfatını eklemeden Ahmet Kaya'yı anamayanlar, “Vay Şerefsiz”
manşetiyle O'nun biletini kesenler Demirtaş'ın ne kadar sempatik
olduğunu kanıtlama müsabakasında birincilik mücadelesi veriyor
gibiler…
Silahlı terör örgütünü değil, Erdoğan'ı yerden yere vuran New York
Times'tan sonra, İngiliz Economist, Türk halkına neden Demirtaş'a
oy vermesi gerektiğini maddeler halinde sıralıyor.
O Demirtaş ki, tıpkı Suriye'den kaçan çaresiz insanları buyur
ettiği gibi, IŞİD saldırısı altındaki Kobani'den gelen bütün
Kürtlere kapısını açan, yaralıları tedavi eden Türkiye Kobani'ye
sınır ötesi operasyon yapmadı diye, hükümeti IŞİD'e destek vermekle
suçladı, halkı sokağa çağırdı ve 50 kişinin ölümüne yol açan sokak
vandallıklarının sebebi oldu. O Demirtaş ki, bugüne dek Batı'da
barış güvercini pozlarına dururken; PKK'nın silahı bırakmamış,
sınır dışına da çekilmemiş uzantılarının Güneydoğu'da tehditle oy
topladığını bilmiyormuş gibi yaparak ekran ekran gezerek şirinleri
oynadı.