Bundan yıllar önce, Arakanlı dindaşlarımızı ziyaret etmek üzere
bir Myanmar gezisine katılmıştım. Emine Erdoğan'ın düzenlediği, o
dönem Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu'nun da eşlik ettiği
gezide, Arakan'ı görme izni alınmış ve o köyleri yakılmış, evleri
başlarına geçirilmiş insanların içinde bulunduğu korkunç şartlara
dünya da bizimle birlikte ilk kez şahit olmuştu.
Gördüklerim karşısında duygulandığım tek yer Arakan değildi ama;
başkente saatlerce mesafede bulunan, sapa bir yerde bulunan bir
köye yaptığımız ziyarette gördüklerimiz de içimi tuhaf hislerle
doldurmuştu. Türkiye, 1. Dünya Savaşı'nda İngilizlere esir düşerek
Myanmar'a gönderilen, bir daha da geri gelemeyen Osmanlı
askerlerinin bulunduğu şehitliği restore ettirmişti. O ufacık
köydeki Türk şehitliğini bulup restore ettirmek ancak tarih
şuuruyla mümkün olabilirdi ve ben iktidarda, bu şuurun
gerektirdiklerini karşılayan bir ekip olduğu için mutlu olmuş,
şehitliğinin restorasyonunda emeği geçen herkese, minnet
duymuştum.
Geçtiğimiz hafta sonu Saraybosna, Banja Luka ve Gradisca'da
gördüklerim de Arakan'dakinden farklı hissettirmedi. Vakıflar Genel
Müdürlüğü, Bosna Hersek'in Gradisca şehrinde bulunan Osmanlı
yadigarı Derviş Hanım Medresesi'ni yaklaşık 850 bin liraya restore
ettirerek 30 yıl sonra yeniden hizmete açtı. Bunun yanında savaş
sırasında temellerine dek yıkılmış, bütünüyle harap olmuş olan
Banja Luka'daki Arnavudiye Camii'nin de 10 milyonluk bir bütçeyle
restorasyona başlamak üzere temeli atıldı. Bosna'da restorasyonu
hala süren Osmanlı eserleri ise, Çayniçe Sinan Bey Camii,
Saraybosna Başçarşı Camii, Travnik Alaca Camii gibi yüzlerce yıllık
eserler…
Gezide Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem ve Bosna Hersek İslam
Birliği Vakıflar İdaresi Müdürü Senaid Zajimovic arasında bir de
protokol imzalandı. Buna göre, Vakıflar Genel Müdürlüğü bu yıl
içerisinde Tuzla Behram Ağa Camisi'nin, Tesanj Ferhat Bey
Camisi'nin ve Fojnica Müderris Şaban Efendi Medresesi'nin de
onarımına başlayacak. Bunlar sadece Bosna'dakiler, bir de Makedonya
ve Kosova'dakiler var; sözgelimi Manastır Haydar Kadı Camii, Cakova
Hadım Süleyman Ağa Camii, restorasyonu devam eden Ohri Ali Paşa
Camii, Cakova Molla Yusuf Camii, proje aşamasındaki Üsküp İsabey
Camii, Üsküp Yahya Paşa Camii, Manastır Hacı Mahmud Bey Camii
gibi…
Vakıflar'ın 2013'ten bu yana Bosna-Hersek, Makedonya ve Kosova
dahil Balkanlarda onardığı eserlerin tutarı toplamda 80 milyon
liraya ulaşmış. Pek çok kişi Osmanlı eserlerinin restorasyon
işlerinin sadece TİKA tarafından yapıldığını zanneder. Oysa,
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün aslına uygun şekilde yeniden onarım
yetkisi var, ama onarılacak eserin vakıf olması şart. Sadece
yurtiçi ve yurtdışı restorasyon da değil, Vakıflar, öğrencilere
burs veriyor, yoksullara kuru gıda