Başbakan Davutoğlu, önceki gün görkemli bir törenle AK Parti'nin
seçim beyannamesini açıkladı. Beyannameye bakıldığında ise, metnin
tamamına; Şeyh Edebali'den ödünç alınmış “insanı yaşat ki devlet
yaşasın” sözünün sinmiş olduğu görülüyor. Seçim beyannamelerine
şimdiye dek kimse bu açıdan bakmamış olabilir, ama bendeniz metnin
dilini, bu tür metinlerin ortalamasına oranla oldukça “edebi”
bulduğumu da söylemeliyim.
Beyannamenin tamamıyla ilgili söylenecek bir başka şey; metinde,
eski Türkiye'ye dair ne varsa hemen hepsinin değilleniyor olması.
Gelenekle çağdaşlığın aynı potada buluşturulmasından tutun, eşit
vatandaşlık lafı altındaki dikkatli ve kucaklayıcı söyleme; adalete
yapılan vurgudan tutun, demokrasi, özgürlük ve güvenlik dengesine
dair hassas bakış açısına kadar hemen her başlık, insanla bir
şekilde ilişkilendiriliyor. Kalkınmanın başarısı bile insan odaklı
olmakla ölçülüyor. Sözün özü, AK Parti'nin 7 Haziran'a yönelik
seçim beyannamesi, eski Türkiye'nin aksine devlet karşısında
vatandaşın tarafında duran bir toplumsal sözleşme önerisi gibi
gözüküyor.