Bir süredir, güney sınırımızın altında savaş patlayıp masumlar
hayatını kaybetmeye başladığından bu yana, Doğu Akdeniz'in
sınırlarını çizen Sykes Picot anlaşması tartışılıyor. Ama bu
anlaşma bu yıl daha da çok mevzu edinildi, çünkü 2016 Sykes
Picot'nun 100. yılı.
Sykes-Picot Osmanlı İmparatorluğu'nun Doğu ve Güneydoğusu'nu
paylaşmak isteyen devletlerin imzaladığı gizli bir plan aslında.
Anlaşma maddelerini yazan biri İngiliz diğeri Fransız iki
diplomatın ismini alan anlaşma, Rus Çarlığı'nın da katılımıyla üç
ülke arasında imzalandı. Ancak Rusya'da Bolşevik İhtilali olup
Sosyalist Sovyet Hükümeti başa gelince, Çar'ın yerine yönetime
gelen Lenin, Sykes Picot da dahil olmak üzere eski rejimin
gizlediği tüm belgeleri dünyaya ifşa etti.
Geri dönüşsüz şekilde parçalanma sürecine girmiş olan Osmanlı,
hakkındaki tüm planlar açığa çıkmasına rağmen elindeki toprakları
elbette koruyamadı, ama Osmanlı'nın ardından yeni kurulan Türkiye
Cumhuriyeti, Misak-ı Milli sınırlarını çizdi, Doğusunu Ruslara ve
güneyini Fransızlara ve İngilizlere Musul-Kerkük gibi kayıplar
dışında bırakmayacağını savaşarak gösterdi. Ama bugünkü Ortadoğu
coğrafyasının Türkiye dışında neredeyse tamamı, 1916'da yabancılar
tarafından çizilen ve daha sonra da büyük bir değişikliğe uğramayan
sınırlara mahkum şekilde yaşıyor…