Özdemir İnce Cumhuriyet Gazetesi

Laiklik üzerine safsatalar

Laiklik’in sadesi, orta şekerlisi, az şekerlisi, şekerlisi olmaz; demokratik olanı/olmayanı olmaz; ılımlısı/ılımsızı olmaz; laiklik dinle güreştirilemez, dinden icazet almaz… Uzatmaya gerek yok: Göklerin...

24 Eylül 2019 | 302 okunma

Laiklik’in sadesi, orta şekerlisi, az şekerlisi, şekerlisi olmaz; demokratik olanı/olmayanı olmaz; ılımlısı/ılımsızı olmaz; laiklik dinle güreştirilemez, dinden icazet almaz… Uzatmaya gerek yok: Göklerin egemeni dindir; yeryüzünün egemeni laikliktir. Laiklik göklere karışmaz ama din kurumu esnafı, yeryüzüne ve nimetlerine (para, siyaset, iktidar vb.) pek meraklıdır.
Laiklik ve din aynı mekân ve zamanda etkin olarak bir arada bulun(a)maz. Egemen din, mezhep ve cemaat öteki din, mezhep ve cemaatleri ezmek, yok etmek ister. Laiklik varsa bu amacına erişemez. Ama laik devlet hiçbir din, mezhep, tarikat ve cemaatin özel koruyucusu değildir.
Henri Pena-Ruiz Tanrı ve Marianne (Dieu et Marianne) adlı kitabında bu durumu ahmakların bile anlayacağı şekilde anlatır: “Laiklik, Fransa’da, inançlı Protestanları ve Yahudileri özgürlüğüne kavuşturdu” (s.236) Yani Katoliklerin baskısından kurtardığını söylüyor. Şimdi, 3.5.2008 tarihli Hürriyet gazetesinde yayımlanan bir yazımı hatırlayalım:

***

‘Demokratik laiklik’ safsatası
Laikliğin bilimsel tanımını nasıl yaparsak yapalım, bu tanıma şu son cümleyi eklemezsek tanım eksik kalır: “Laiklik, devleti, bireyi ve toplumu dinlerin (her dininin) saldırısına karşı eşit oranda korumak zorundadır.” Bu cümlenin başına en klasik tanımı koyalım: “Laiklik din ve devlet işlerinin ayrılmasıdır.”
Güzel! Ama birinci cümleyi bu cümlenin arkasına eklemezsek, laiklik iğdiş edilir.

***

Demek bir de “Demokratik laiklik” var imiş?.. Laiklik kuşkusuz ne bir din ne de ideolojidir. Ama tarafsız tanım yapmak zorunda olan sözlüklerde, laiklik, “Kurumlara dinsel olmayan bir nitelik vermeyi amaçlayan öğreti” olarak tanımlanmaktadır. Yani okulların, adaletin ve öteki toplum ve devlet kurumlarının dinsel referanslardan arındırılmasını amaçlayan ilkedir. Cumhuriyet devrimlerinin dayanağı olan ilke.
Bu ilke ya uygulanır ya da uygulanmaz! Uygulamanın da “demokratik”i, “antidemokratik”i olmaz. Safsata ve mugalatadır! Pasif (edilgen) laiklik yoktur; laiklik aktiftir (etkendir).
Laiklikte “kız oğlan kız ama altı aylık gebe” durumları olamaz. Saf-kurnaz tilkiler bu durumu “laik sofuluğu” olarak sunmak istiyorlar ki laikliğe sofuca bağlı olmadan laik devlet ve toplum varlığını sürdüremez.

***

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Eskiye dönüş 28 Nisan 2024 | 134 Okunma Maçı hakem bitirir 26 Nisan 2024 | 195 Okunma R.T. Erdoğan ve din işleri 23 Nisan 2024 | 312 Okunma R.T. Erdoğan Öğrenim Birliği’ne karşı 21 Nisan 2024 | 145 Okunma R.T. Erdoğan ve 27 etnik grup 19 Nisan 2024 | 262 Okunma