Cumhuriyet düşmanlıklarına, nankörlüklerine,
bayağılıklarına karşı tuhaf bir öfke var içimde. Bizi en azından
genel seçimlere (2023) kadar yormayı sürdürecekler.
Daha önceki yazılarımda adını andığım
“geçirimsiz kitle” henüz terk etmedi onları. Ama
bundan sonraki ilk seçimde mutlaka terk ederler. Siyasal İslamcı,
İhvancı (Müslüman Kardeşler) kalıntılarıyla bir süre idare ederler.
Halk hareketleri böyledir: Bir bardaktaki mürekkep damlatılan suya
benzerler; son damlaya kadar su beyaz kalır, son damlada mürekkebin
rengini alır.
Bu daha başlangıç, henüz ihaneti
görmediler.
Seçim günkü yazımda “Men dakka
dukka!” diye bir deyim vardı ya, bir anlamı daha vardır:
“Kendi etti, kendi buldu!”
***
Bu yazıyı yeni dönemin ilk yazısı olarak
kabul ediyorum. İzninizle Din, İman, Masa,
Kasa (Tekin Yayınları, Haziran 2016) kitabımı
ziyaret edeceğim. Söylemesi ayıp, bu çok önemli kitabın önsözünden
bir alıntı yapacağım: