Ortaokuldaki (1948-1949, Mersin Lisesi) Türkçe öğretmenimiz Göbek Emmi (Rahmi Öztop) hikâye ve roman sanatını “Olmuş ya da olması mümkün olayları yer, zaman ve hars (kültür) göstererek anlatmaya hikâye denir” diye tanımlardı. “Poetika” uzman olduğum bir alandır ve buna dayanarak söyleyebilirim ki Göbek Emmi evrensel ve kusursuz bir tanım yapmıştır.
***
AKP’nin Cumhurbaşkanı da çok iyi hikâye
ediyor. Ancak hikâyenin gerçekliği gerçeğin öyküsü değildir.
Kurmacadır. “İllusion”dur! Yani yanılsamadır! Gerçek dışı
hayallerini, varsayımlarını gerçek diye anlatmak bir başka beceri
alanına girer.
“Bizim Çukurova’da R.T. Erdoğan gibilere
yalancı dememek için ‘kasafancı’ denir.
Sözcüğün aslı ‘Kıssahan’dır. İran ve Hint
saraylarında öykü (kıssa) anlatanlara verilen ad.
Kahvehanelerde masal anlatan kimse, meddah.
Bizim memlekette ‘kasafancı’ya dönüşmüş,
sözüne güvenilmez, laf değirmeni kişiler için
kullanılır olmuş. Aslına bakarsanız ben kasafancıları
severim, ağızlarından bal damlar, insanın ağzından girip
kulağından çıkarlar. Sevimli insanlardır.
R.T. Erdoğan ise tam tersi. Çünkü Başyüce! ‘Aldanmışız.
Gerçekten safmışız’ diyor. Öyledir zaar... Tuttuğu,
söylediği altın olan bir zat!” (Aydınlık, “Masal
Masal Matitas”, 27.02.2014)
***
Ancak, ben seçim kampanyasında konuşan AKP
Genel Başkanı için de “kasafancı”, “yalancı”
dememeyi yeğlerim. Bay Genel Başkanı’nın “gerçekleri
aksettirmediğini”, “gerçekdışı” konuştuğunu iddia
edebilirim ancak. Bununla birlikte, 18 Kasım 2018 tarihli Sözcü
gazetesinden R.T. Erdoğan’ın yaptığı konuşmadan iki alıntı
aktarıyorum:
“Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başakşehir’de 5 millet
bahçesinin açılış töreninde Gezi olayları ile ilgili
açıklama yaptı. 100 günlük icraat programlarındaki
bir maddenin daha hayata geçtiğini söyleyen
Erdoğan, ‘Gezi olaylarını yapanlar, ülkenin hayrına her
işin karşısına dikilenler gelip şu millet bahçesine baksınlar’
dedi. Beş millet bahçesinin toplam büyüklüğünün
1.5 milyon metrekareyi bulduğunu ifade eden Erdoğan
sözlerine şöyle devam etti: ‘Sadece bu projelerle
İstanbul’da kişi başına düşen yeşil alan miktarını yüzde 10
artırdık. Atatürk Havalimanı sahasındaki millet bahçemizi
açtığımızda bu oran çok daha yükseklere çıkacaktır. Bahçemiz
camiden kapalı otoparka, biyolojik göletten koku bahçelerine,
etkinlik çadırından millet kıraathanesine kadar tüm ihtiyaçlara
cevap verecek tesisleri barındıracak.’ ”
***