Özdemir İnce Cumhuriyet Gazetesi

Evet ama yetmez ( 1)

Yetmez ama evetçiler, eylem ve tasarılarına “evet” dedikleri tarafın (AKP iktidarının) o sırada “Evet ama yetmez!” diye düşündüğünü elbette bilmiyordu. Yetmez ama evetçiler bilmiyordu...

05 Ekim 2018 | 4.726 okunma

Yetmez ama evetçiler, eylem ve tasarılarına “evet” dedikleri tarafın (AKP iktidarının) o sırada “Evet ama yetmez!” diye düşündüğünü elbette bilmiyordu. Yetmez ama evetçiler bilmiyordu ama onların bilemediğini, bilmek istemediğini bilenler vardı. Bilenlerden biri de bendim ve 11 yıl önce şunları yazmıştım:
“Bu arada 1923’ten 1950’ye kadar yeraltında mücadele veren İslamcılık, 1950 ile birlikte kozasından çıkmış, tarikatlar ve cemaatler marifetiyle politikaya girmişti.Önce merkez sağda bir asalak varlık olarak yaşadı ve sonunda 22 Temmuz 2007 seçiminde merkez sağı ve sağı yok etti. 1980’den sonra İslami sermayenin örgütlenmesi ve Anadolu ekonomisini ele geçirmesi sürecini çok iyi tahlil etmek gerekiyor. Bu yöntemle kendi eğitim-öğretim, medya (radyo-televizyon), basın-yayın, yayıncılık, tatil ve turizm, reklamcılık ve eğlence sektörünü kurdu ve kendi ‘paralel’ toplumunu yarattı.
Şimdi sıra AKP ile başlayan sürecin ta-mamlanmasında. Yani Cumhuriyet’in İslamileştirilmesinde. AKP’nin yeni iktidar döneminde bu sürecin basıncının arttı-ğını göreceğiz. Sarı saçlarını savurarak AKP’nin zaferini kutlayan güzel kızlar gazetelerde yayımlanan fotoğraflarını çok iyi saklasınlar. On yıl sonra hasret ve esefle bakacaklar.” (Hürriyet, 04.08.2007)
Bugün (5 Ekim 2018), o sarı saçlarını savurarak AKP’nin zaferini kutlayan güzel kızlar gazetelerde yayımlanan fotoğraflarına bakarak o günleri hasret ve esefle hatırlamaktadırlar. “Evet”çilerin zafer sarhoşluğu içinde yaşadıklarını, yağma Hasan’ın böreğinden, devlet denizinden paylarını alarak sınıf atladıklarını, zenginleşerek semirdiklerini görüyoruz. Çaktırmadan alafranga takımına özenseler de bildikleri yolda kaz adımlarıyla yürümekteler.
Cumhuriyetçilere gelince, Cumhuriyet’in vefasızlıklarına, karşıdevrimin inti...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sivil anayasa sefil anayasa 19 Mayıs 2024 | 64 Okunma Vehbi’nin kerrakesi 17 Mayıs 2024 | 163 Okunma ‘Manevi yeterlilik’ demek ne demek? 14 Mayıs 2024 | 191 Okunma Anayasadan önce 12 Mayıs 2024 | 103 Okunma RTÜK ve tasarlanmış suikast 2 10 Mayıs 2024 | 169 Okunma