Özay Şendir Milliyet Gazetesi

'Karınız sizi boynuzladı'

Emre Altuğ’a geçtiğimiz günlerde bir magazin muhabiri arkadaş, “Cici baba olmak hoşunuza gider mi?” diye sormuş. Tam da Çağla Şıkel’in yeni bir ilişki yaşadığı iddialarının...

16 Kasım 2016 | 272 okunma

Emre Altuğ’a geçtiğimiz günlerde bir magazin muhabiri arkadaş, “Cici baba olmak hoşunuza gider mi?” diye sormuş.


Tam da Çağla Şıkel’in yeni bir ilişki yaşadığı iddialarının olduğu bir dönemde sorulmuş bu soru.

Sonunda soru işareti var ama aslında bir soru değil bu, bildiğin terbiyesizlik ve ağır cehalet örneği.Gazeteci elbette soru sorar ama bunun bir adabı vardır. Mesela aldatılan bir adama fikrini sorarsınız ama “Karınız sizi boynuzladı, ne hissediyorsunuz?” diyemezsiniz. Gelelim işin daha da vahim olan cehalet boyutuna... Cici baba, üvey baba demektir. Çağla Şıkel, günün birinde birisiyle evlenirse, cici baba Emre Altuğ değil, Çağla Şıkel’in evlendiği kişi olur. Bu soru ekli cümle, hem dil özrü hem de saygı özrü açısından tüm gazetecilere örnek olmalı...

AZ KALDI HA GAYRET...

Dünya Meteoroloji Örgütü, 2016 yılının sanayi öncesi dönemin 1.2 derece üzerinde seyrettiğini açıkladı.

Ee ne var bunda diyebilirsiniz, çok şey var...

Mesela sıcaklık 0.8 derece artarsa, yazları Antalya’ya değil Trabzon’a gidersiniz tatile... Giresun’da fındık yerine portakal yetiştirmeye başlarız. Sıtma mikrobu taşıyan sinekler Türkiye enlemlerinde yaşayacağı için yeni ve ölümcül bir salgınımız olur.

Değişen meteorolojik koşullar nedeniyle hava ve deniz yolculuklarında beklenmeyen kazalar yaşanır. Buzulların erimesi Gulfstream akıntısını bitireceği için İngiltere’de yaşam donar.

Amsterdam artık kanallar şehri değil bildiğiniz yüzen şehir haline gelir. Akdeniz çölleşir, buğdayın tamamını Rusya’dan ithal eder hale geliriz. Bilim insanları dünyayı bitirecek sıcaklık artışının 6 derece olduğunu söylüyor. Ancak 2 derecelik artış geri dönülemez nokta olacak. İnsan aç gözlülüğünün dünyayı yok etmesine çok az kaldı, ha gayret...

HAYALLERİN KADAR YAŞARSIN

Milli Piyango, yılbaşı özel çekilişinde ikramiye bedelini

60 milyon TL olarak açıkladı.

Bir süre sonra bu kadar parayla kaç araba, kaç daire, kaç tam altın alınır haberleri yapılmaya başlanacak.

Sonra da her sene olduğu gibi Nimet Abla gişesi önünde sıra bekleyenlere mikrofon uzatılacak, hayalleri sorulacak.

Ev, araba, yazlık, tekne, dünya turu, daha kabadayısı Paris’te öğle, Londra’da akşam yemeği gibi klasik hayaller sıralanacak ardı ardına. Oysa Antartika’yı görmek istemek de mümkün, ilk özel uzay yolculuğu için 100 bin dolar ayırmak da... Daha ucuz hayaller de var... Mesela Bering Boğazı’nda kral yengeci avına çıkmak ya da Trans Sibirya trenine binip, üç ülke, bir sürü saat diliminden geçip dünyanın en uzun tren yolculuğunu yapmak ya da Malezya’nın el değmemiş mikro adalarında kulaç sallamak da mümkün.
İnsan denilen varlık, tarihteki gelişimini hayal etmeye borçlu.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye iğne deliğinden halat geçirirken... 01 Mayıs 2024 | 376 Okunma Mayıs ya da Milliyet zamanı... 29 Nisan 2024 | 157 Okunma Üzerinde tepindiğimiz hayatlar... 28 Nisan 2024 | 150 Okunma Özgür Özel, yandaş mı oldu? 26 Nisan 2024 | 279 Okunma Döner değil samimiyet lazım… 24 Nisan 2024 | 282 Okunma