Yaşı 30’un üzerinde olup da, sokakta
oynarken Cüneyt Arkın’ın canlandırdığı karakterlerden birine
bürünmemiş tek bir erkek gösteremezsiniz bana...
Ben de onlardan birisiyim. Bizim ve tahminen her mahallede, Bizanslı olmak isteyen tek bir çocuk bile çıkmazdı. Biz de elimizdeki tahta ya da plastik kılıçlarla, ağaçlar ya da o zamanın tahta elektrik direklerine saldırırdık. Bazen Malkaçoğlu, bazen Kara Murat olur, savaşır, kimi zaman yaralanır, kimi zaman zorlanır ama mutlaka kazanırdık.
‘Dünyayı Kurtaran Adam’ ya da ‘Nayır, nolamaz’lı filmler nedeniyle, “Cüneyt Arkın’ın Yeşilçam’da hak ettiği saygıyı yeterince buldu mu?” sorusuna “Evet” demek kolay değil.
Oysa, en az iki kuşağın kafasında, tarihle övünme duygusunu ilk tattıran kişidir Arkın...