Tahminen aynı romanı okuduklarında farklı şeyler hisseder Saat ve
Saraçoğlu. Bir heykele baktıklarında, bir konseri izlediklerinde
farklı şeyler anlarlar.
Saat’in kadına şiddet ve tecavüz konusunda yürüyüşlere katıldığını
biliyorum, Saraçoğlu ise işi gereği, en uzun yürüyüşlerini, Milano
ya da Paris’te vitrin önlerinde yapıyordur.
Küçümseme cümlesi değil bu yazdığım şey, işinin gereğinden söz
ediyorum, hayata bakış farkından, farklı zevklere sahip
olmaktan...