Cem Yılmaz, oğlu için dün Bodrum’da bir doğum günü partisi
düzenledi. Gazetelere göre, Yılmaz’ın partiye eski eşi ve Kemal’in
annesi Ahu Yağtu’yu çağırmasına, Defne Samyeli bozulmuş, ikili
arasında ilk gerginlik yaşanmış, vesaire...
Her ikisi de bir çocuğun doğum gününde anne ve babasıyla birlikte
olmak isteyeceğini bilecek kadar yaşam tecrübesine sahip insanlar.
Bu konuyu Cem Yılmaz ve Defne Samyeli özelinden konuşmak kolaycılık
olur.
Bir sürü boşanmış anne ve baba, çocuklarının özel günlerinde benzer
sorunlar yaşıyor.
Ya boşanmış eşlerden birinin hayatındaki yeni
kişi ya da boşanma sürecinde yaşananlardan dolayı taraflardan biri,
diğerinin ailesiyle aynı ortamda olmak istemiyor.
Kimse kusura bakmasın, böyle zamanlarda ‘Önce çocuğun mutluluğu’
diyenlerdenim.
Doğum günü olan çocuk, hele de yaşı küçükse, pastasındaki mumları
üflediği an, bir yanında annesi, diğer yanında da babası olsun
ister.
O birlikte mumları üfleme anı, sadece şimdiki zamana dair mutluluk
vermez çocuğa...
Uzun yıllar sonra doğum gününde çekilen fotoğraflara bakarken,
boşanmış da olsalar, anne ve babasının ona duydukları sevgiden
dolayı birlikte durabildiklerini görür, tekrar mutlu olur.
Ebeveynlerin asıl görevi, çocuklarına ileride de mutlu olacağı
anılar bırakmak değil midir zaten?
Böyle zamanlarda boşanmış eşlerden birinin kıskançlık sorunu
çıkarması, çok karşılaşılaşılan bir durum.
Bitmiş bitmiştir, ne yapsanız tekrar canlanmaz, bitmediyse de
bitmemiştir, doğum günü olmasa da “Seni rüyamda gördüm” yalanıyla
açılacak bir telefon bile, yeniden başlamanın işareti olabilir.
Sonuç mu? Adı Cem Yılmaz olsa da baba, babadır ve en çok çocuğunun
mutluluğunu düşünür, düşünmelidir de zaten...
Samyeli de bir anne ve böyle bir organizasyon için ergen tepkileri
vermeyecek kadar akıllı bir kadın.
Biz onları bırakalım, çevremizdeki, anne-babası boşanmış çocuklara,
kendi bencil yanımız yüzünden yaşattığımız hayal kırıklıklarını
düşünelim...