Zikredince, kalp
temizlenir, kalpten dünya sevgisi çıkar ve Allah sevgisi
yerleşir.
Sual: Zikir, sadece Allah
isminin çokça söylemek midir, başka şekilde zikir olmaz
mı?
Cevap: Zikir, Allahü teâlâyı
hatırlamak demektir. Bu da, kalp ile olur. Zikredince, kalp
temizlenir, kalpten dünya sevgisi çıkar ve Allah sevgisi yerleşir.
İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
“Zikir demek, kendini
gafletten kurtarmak demektir. Gaflet, Allahü
teâlâyı unutmak demektir. Zikir, yalnız Kelime-i
tevhidi söylemek ve tekrar
tekrar Allah demek değildir. Her ne
şekilde olursa olsun, kendini gafletten kurtarmak, zikir olur.
İslâmiyetin emirlerini yapmak ve yasaklarından sakınmak, hep
zikirdir. İslâmiyetin emirlerini gözeterek yapılan alışveriş,
İslâmiyete uygun olarak yapılan nikâh, boşanma zikir olur. Çünkü,
bunları yaparken, emirlerin, yasakların sahibi hep hatırlanmakta,
gaflet gitmektedir. Şu kadar var ki, Allahü teâlânın isimleri ve
sıfatları ile yapılan zikir, çabuk tesir eder, sevgisini hasıl eder
ve çabuk kavuşturur. Emirlere, yasaklara yapışmakla hasıl olan
zikir, böyle değildir. Bununla beraber, böyle zikirlerden bazısının
da, çabuk netice verdiği, pek az olarak görülmüştür. Bundan başka,
isim ve sıfat ile yapılan zikir, İslâmiyete uymakla olan zikre
sebep olur. Çünkü, dinin sahibini tam sevmedikçe, her işte
İslâmiyeti gözetmek çok güç olur. Tam muhabbeti, sevgiyi elde etmek
için de, isim ve sıfatla olan zikir lazımdır. O hâlde, İslâmiyete
uyarak zikir ile şereflenmek için, önce isim ve sıfatla olan zikir
lazımdır. Evet, cenâb-ı Hakkın lütfu ve ihsanı ayrıdır. Hiç sebep
olmadan, dilediğini, dilediğine ihsan eder. Nitekim Şûrâ sûresinde,
13. âyet-i kerimede meâlen; (Allahü teâlâ, dilediğini
seçerek kendine kavuşturur) buyruldu.”
***