“Tevekkül için, hem
kuvvetli bir iman, hem de kuvvetli bir kalp
lazımdır..."
Sual: Bir Müslümanın,
Allahü teâlâya tam güvenebilmesi için ne yapması
gerekir?
Cevap: Bu
konuda, Kimyâ-i se'âdet kitabında buyuruluyor ki:
“Tevekkül için, hem kuvvetli bir
iman, hem de kuvvetli bir kalp lazımdır. Böylece, kalbinde şüphe
kalmaz. İtimat ve rahatlık tam olmadıkça, tevekkül tam olmaz.
Çünkü, tevekkül, kalbin, her işte, Allahü teâlâya itimat etmesi,
güvenmesi demektir. İbrahim aleyhisselamın imanı, yakîni tam idi.
Fakat kalbinin rahat etmesi için;
(Ya Rabbi! Ölüleri nasıl
diriltiyorsun? Bana göster!) dedi. Sûre-i Bekarada
260. âyet-i kerimede bildirdiği gibi;
(İnanmadın
mı?) buyuruldukta;
(İnandım. Fakat kalbim
rahat etmek için istedim) dedi. Kalbinde yakîn vardı.
Fakat, kalbinin, sükûnet, rahatlık bulmasını istedi. Çünkü, kalbin
rahat etmesi, önce his ve hayale bağlı olup, sonra kalp de, yakîne
tabi olur ve artık açıktan görmeye muhtaç olmaz.”
***
Sual: Camide yüksek sesle
konuşmanın, alışveriş yapmanın, kan aldırmanın, dinimizce hükmü
nedir?
Cevap: Camide alışveriş
etmek, yüksek sesle konuşmak, kan aldırmak mekruhtur. Fakat bunlar,
cami dışında mekruh değildir. Hatta dışarıda alışveriş ibadettir.
Kan aldırmak da, mekruh değil, sünnettir.
***
Sual: Bir kimsenin hasta
olmaması için, en çok nelere dikkat etmesi
gerekir?
Cevap: İslâm âlimleri, hasta
olmamak ve hastalıktan kurtulmak için, şu dört şeye dikkat etmek
lazımdır buyuruyor. Bunlar da;
1-Fazla yememek. 2-Alkollü
içkileri içmemek. 3-Üzülmemek, asabileşmemek,
öfkelenmemek. 4-Vücudu, kullandığı eşyaları ve yiyecekleri
temiz olmaktır.
***
Sual: Bir hastalığa
yakalanan kimse, bu hastalıktan kurtulmak için maddi ve manevi
bilenen sebeplere yapışmalı mıdır?
Cevap: Allahü teâlânın âdeti
şöyledir ki, her şeyi bir sebeple yaratır. Bir şeye kavuşmak için,
bu şeyin yaratılmasına sebep olan şeyi yapmak lazımdır. Her şeyin
yaratılmasında müşterek, ortak olan manevi sebep, sadaka vermek,
yetmiş kere “Estagfirullah min külli mâ
kerihallah” duasını okumaktır. Bu iki manevi sebep,
maddi sebepleri bulmaya da yardım eder. Peygamber
efendimiz; (Allahü teâlâ, her hastalığın ilacını
yaratmıştır. Yalnız, ölüme çare
yoktur.), (Hastalıkların başı, çok yemektir.
İlaçların başı, perhizdir.), (Hastalarınızı,
sadaka vererek tedavi
ediniz!) buyurmuştur.