Sual: Zamanımızda çok kimse, "dinini Kur’ândan öğren" diye yazıyor ve anlatıyor. Gerçekten bir kimse, İslamiyetin emir ve yasaklarını Kur’ân tefsirlerinden öğrenip bulması, hükümleri çıkarması mümkün müdür?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Hadîkada buyuruluyor ki:
“Ehl-i sünnet itikadını ve farzları, haramları öğrenmek farzdır.
Bunları öğretmek ve kendine lazım olandan başka fıkıh bilgilerini
öğrenmek ve Kur’ân-ı kerimin tefsirini, hadis ilmini öğrenmek
farz-ı kifayedir. Fıkıh bilgileri, Kur’ân-ı kerimden ve hadis-i
şeriflerden öğrenilmesi farz olan bilgilerdir. Fıkıh kitabı okuyan
mukallitler, âyetten ve hadisden hüküm çıkarmak ihtiyacından
kurtulur. Farz-ı kifaye olanları bilen, yapan var iken, bunları
öğrenmek müstehab olur. Bunları yapmak nafile ibadet olur. Yalnız,
cenaze namazı böyle değildir. Velisi kılınca, başkalarının tekrar
kılması caiz olmaz.
Namaz kılacak kadar Kur’ân-ı kerim ezberleyen kimsenin, boş
zamanlarında daha çok ezberlemesi, nafile namaz kılmasından daha
çok sevap olur. İbadetlerinde ve günlük işlerinde lazım olan fıkıh
bilgilerini öğrenmesi ise, bundan daha çok sevap olur. Lüzumundan
fazla fıkıh bilgilerini öğrenmek de, nafile ibadetlerden daha
sevaptır. Lüzumundan fazla fıkıh bilgisi öğrenirken, tasavvuf
bilgilerini ve Allahü teâlâya arif olanların sözlerini ve hâl
tercemelerini öğrenmesi de müstehab olur. Bunları okumak, kalbde
ihlası arttırır. Fıkıh bilgilerini, derin âlimler, âyet-i
kerimelerden ve hadis-i şeriflerden çıkarmışlardır. Bunlar, ancak
fıkıh kitaplarından ve fıkıh âlimlerinden öğrenilir.”