“Kâfirleri, bidat sahiplerini ve açıkça günah işlemeye devam
eden fasıkları sevmememiz emrolundu."
Sual: İnkâr edenleri, açıkça günah işleyenleri sevmemek, onlara
kötü davranmak, eziyet etmek mi demektir?
Cevap: Her Müslüman, hem imanını korumaya, kaptırmamaya çalışmalı,
hem de, Allahü teâlâya ve Onun Peygamberine inanmayanları
sevmemelidir. Fakat, sevmediklerine de, kötülük, zulüm yapmamalı,
kâfirlere ve bidat sahiplerine tatlı dil ve güler yüz ile nasihat
etmelidir. Onların felaketten kurtulmalarına, saadete kavuşmalarına
çalışmalıdır. Mazher-i Cân-ı Cânân hazretleri buyuruyor ki:
“Kâfirleri, bidat sahiplerini ve açıkça günah işlemeye devam eden
fasıkları sevmememiz emrolundu. Bunlarla konuşmamalı, evlerine,
toplantılarına gitmemeli, selam vermemeli, arkadaşlık yapmamalıdır.
Zaruret ve ihtiyaç olduğu zaman, zaruret miktarı kadar, bu
yasaklara izin verilmiştir. Bu zaman, onlarla görüşmek caiz olur
ise de, kalbin yine onları sevmemesi lazımdır.”
***
Sual: Oturmuş veya ayakta olanların sırtına doğru namaz kılmakta
mahzur var mıdır?
Cevap: Oturanların ve ayakta duranların arkalarına doğru namaz
kılmak, konuşsalar bile, mekruh değildir.
***
Sual: Soğuk su ile gusül alınca hastalanacak olan bir kimse, su
varken, gusül için teyemmüm yapabilir mi?
Cevap: Gusül abdesti alınca, soğuktan ölmek veya hasta olmak
tehlikesi varsa, şehirde dahi olsa, hamam, banyo parası yoksa ve
başka çare bulamazsa, gusül abdesti için teyemmüm eder ve su ile
abdest alır.
***
Sual: Kur’an-ı kerime, yanan muma, elektrik lambasına karşı namaz
kılmanın dinen bir mahzuru var mıdır?
Cevap: Mushafa, kılınca, muma, kandile, lambaya, aleve, tabanca
gibi harp aletlerine ve yatan, uyuyan kimseye karşı namaz kılmak
mekruh değildir. Çünkü bunlara tapınılmamıştır. Mecusiler, ateşe
tapar, aleve tapmaz. Alevli ateşe karşı namaz kılmak da mekruh
olur.