Peygamber efendimizde
bütün güzel huyların hepsi toplanmıştı.
Sual: Yapılan iyilikleri
unutmayan kimselere vefalı insan deniyor. Elbette bu güzel huy,
Peygamberlerde daha fazladır. Bu huy, Peygamber efendimizde
nasıldı?
Cevap: Peygamber
efendimizde bütün güzel huyların hepsi toplanmıştı. Resûlullah
efendimiz cömert idi. Cömertlikten de birçok güzel huylar meydana
gelmektedir. Bunlardan birisi de 'vefa'dır. Vefa, tanıdıklara,
yakınlara, arkadaşlara geçim işlerinde yardımcı olmaktır. Peygamber
efendimiz cömert oldukları gibi vefa sahibi idiler. Yakınlarını,
tanıdıklarını gözetir, onlara verdikleri sözü yerine
getirirdi.
Peygamber efendimizin sözleri,
yaşayışları, Onun yakınlarına, tanıdıklarına velhasıl herkese karşı
nasıl vefa sahibi olduğunu açıkça göstermekte ve İslâm âlimlerinin
kitapları, bu vefa örnekleri ile doludur. Onun, her güzel hâli
gibi, vefakârlığı da, ümmetine ve bütün insanlığa örnek olmuştur.
Bu hususta Enes bin Malik hazretleri şöyle
anlatmaktadır:
Resûlullaha bir yerden herhangi
bir hediye geldiği zaman mutlaka hazret-i Hatice’yi hatırlar
ve;
(O hediyeyi falan kadına
götürüp verin. Çünkü o, Hatice’nin arkadaşıydı. Onunla iyi görüşür
ve onu çok severdi) buyurarak, sevgili hanımı hazret-i
Hatice’nin hatırını gözetirdi. İşte bu sebepledir ki, hazret-i Aişe
validemiz, zaman zaman;
"Hazret-i Hatice’ye gıpta ettiğim
gibi hiçbir kadına gıpta etmedim. Çünkü Resûlullah ondan çok
bahsederdi. Ne zaman bir koyun kesilse etinden mutlaka onun
yakınlarına da gönderir, onun hatırını gözetirdi”
buyurmuştur.
Bir gün Habeşistan meliki
Necâşi'den, mübarek huzuruna bir grup elçi gelmişti. Onları çok iyi
karşılayıp iltifatlarda bulundular. Yer gösterip oturttuktan sonra
o elçilere bizzat kendisi hizmet ederek ikramlarda bulundu.
Peygamber efendimizin bu hâlini gören Eshâb-ı kiramdan
bazıları;
-Ya Resûlallah; lütfen siz
oturun, biz hizmet ederiz dedilerse de, Sevgili Peygamberimiz
onlara cevaben;
-Vaktiyle onlar benim
eshâbıma Habeşistan’da çok iyi hizmet ettiler. Zira o zamanlar
eshâbım yurtlarından hicret etmiş, onların ülkesine sığınmışlardı.
O günlerde onlar benim eshâbıma sahip çıkıp çok iyi ev sahipliği
yaptılar. İşte o hizmetlerinin karşılığı olarak ben de şimdi onlara
hizmet ediyor ve bu hizmetimden büyük zevk duyuyorum
buyurdular.