Orucun Allahü teâlânın emri
olduğuna inanmak ve sevap beklemek lazımdır.
Sual: Oruç tutmanın
faydası sadece bedene midir, manevi faydası da yok
mudur?
Cevap: Oruç, insanlara hem
maddi, hem de manevi faydalar sağlamaktadır. Bütün bir sene,
çeşitli yemekleri eritmek için yorulan insan midesi ve
bağırsakları, senede bir ay dinlenerek sağlığını korumuş
olmaktadır. Bunlar maddi faydalarındandır.
Manevi faydası ise, oruç tutan
bir insan, aç kalmış bir insanın çektiği ızdırabı hissederek,
muhtaçlara yardım etmek ihtiyacını duyar. Bu da, insanların
birbirlerine yardım etmelerine sebep olur. Birbirlerine yardım eden
insan topluluğu arasında ise, çekişmeler olmaz. Ayrıca Allahü
teâlânın emrini yerine getirmek için gündüzleri bir ay oruç tutan
bir Müslüman, Cenab-ı Hakkın diğer emirlerini yerine getirme
alışkanlığını da kazanır ve başka emirleri yapmaya istidat yani
kabiliyet elde eder.
Oruç tutanın, yalnız mideyi
dinlendirmeyi, perhiz yapmayı düşünmesi, orucun sahih ve makbul
olmamasına sebep olur. Zira oruç, yalnız aç ve susuz durmaktan,
zahiri ve lüzumsuz amellerden ibaret değildir. Orucun, batıni
birçok faydaları da vardır. İlmi ve anlayışı yüksek olanlar,
bedenin ruhun mekânı ve nefsin arzularının dönüp durduğu yer
olduğunu biliriler. Nefsin, bedeni arzuları ne kadar çok olur ve
bedene ne kadar galip gelirse, ruhun gelişmesi de, o kadar az ve
hatta hiç olmaz. Bütün dinlerde, nefsin arzularını yapmamak yani
riyazet çekmek, Allahü teâlâya yaklaşmaya vesile olur diye
bildirilmiştir. Sadece yeme, içmeyi terk ederek, yalandan,
gıybetten uzaklaşılmayarak tutulan bir orucun, faydasız bir amel
olduğunu, İslâm âlimleri bildirmişlerdir.
Oruç, senede bir ay yani ramazan
ayında, yalnız gündüzleri orucu bozan şeylerden uzaklaşmak
demektir. Aç ve susuz kalmanın ne demek olduğu, oruç tutarak daha
iyi anlaşılmakta, fakirlere, muhtaçlara yardım etme ihtiyacı
duyulmakta ve insanların birbirlerine yardım etmelerine sebep
olmaktadır. Böylece insanlar arasında çekişme, kavga değil, sevgi,
muhabbet ve huzur oluşmaktadır.
Orucun Allahü teâlânın emri
olduğuna inanmak ve sevap beklemek lazımdır. Günlerin uzun, oruç
tutmanın güç olmasından şikâyet etmemelidir. Günün uzun olmasını,
oruç tutmayanlar arasında güçlükle oruç tutmasını fırsat hatta
ganimet bilmelidir.