Kurban Bayramının birinci
günü, Zilhicce ayının hilalini görmekle
anlaşılır.
Sual: Oruca başlamakta,
bayram yapmakta, hac etmekte ve kurban kesmekte, dinimizdeki ölçü,
hilali görmek ve buna göre hareket etmek
midir?
Cevap: Konu
ile alakalı olarak İbni Âbidînde deniyor ki:
“Ramazan-ı şerifin birinci gününü
anlamakta takvimlere güvenilmemelidir, buyurdular. Çünkü oruç,
gökte yeni ayı görmekle farz olur. Peygamber
efendimiz; (Hilali görünce oruca
başlayınız!) buyurdu. Halbuki hilalin doğması,
görmekle değil, hesapladır ve hesap sahih olup, hilal, hesabın
bildirdiği gecede doğar. Fakat, o gece görülmeyip, bir gece sonra
görülebilir ve oruca, hilalin doğduğu gece değil, görüldüğü gece
başlamak lazımdır. Çünkü İslâmiyet böyle emir
buyurmuştur.”
Ramazan-ı şerif hilalini aramak,
bir ibadettir. Görülüyor ki, Ramazan-ı şerif başlangıcını önceden
haber vermek, İslâmiyeti bilmemek alametidir.
Kurban Bayramının birinci günü
de, Zilhicce ayının hilalini görmekle anlaşılır. Zilhicce ayının
dokuzuncu Arefe günü, hesapla, takvimle anlaşılan gün veya bundan
bir gün sonra olur. Bundan bir gün önce Arafat'a çıkanların hacları
sahih olmuyor.
Ramazan ve bayram aylarının
şahitlerle meşru olarak anlaşılmadığı yerlerde, çeşitli hesaplama
usulleri ile Zilhicce ayının birinci günü ve buradan da onuncu yani
Kurban Bayramının birinci günü hesap edilir. Bayramın birinci günü,
bu hesap ile bulunan gündür. Yahut, bir gün sonradır. Bir gün evvel
olamaz. Çünkü, gökte, ay, doğmadan önce görülemez. İhtiyatlı
hareket etmiş olmak için, kurbanları, hesap ile bulunan bayramın
ikinci günü kesmelidir. Sevabı mevtalara, ölülere gönderilecek
olanı ise, hesap ile bulunan birinci günde kesmelidir. Çünkü
bunlar, Arefe günü de kesilebilir.
***
Sual: Bir kimse, ölmeden
önce, kendi malından ve kendisi için kurban kesilmesini vasiyet
edebilir mi?
Cevap: Bir
kimse, ölürken, bıraktığı maldan kendisi için kurban kesilmesini,
vârisine vasiyet edebilir. Vasiyet edilen kurban, bayram günleri
kesilir. Bunun etinden, kesen kimse, fakir olsa da yiyemez. Etinin
hepsini fakirlere vermesi lazımdır. Vasiyet etmemiş meyyit için,
varisi veya başkaları, her zaman kendi malından hayvan kesip
sevabını o kimseye hediye edebilir. Sevabı, kesenin olur. Meyyite
de hediye edilir. Bunların etinden, kesen de
yiyebilir.